Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. tükürme(k).
    spit upon: yüzüne tükürmek.
  2. (tükürük vb.) saçma(k), etrafa sıçratma(k).
    The kettle spat boiling water over the stove.
  3. spit out: söylemek, açığa vurmak, ifşa etmek. spit it out! Söyle! Baklayı ağzından çıkar!
  4. tükürük, salya.
  5. böceklerin salyası.
  6. çisenti, serpinti.
    Here's spit in your eye! Sıhhatinize!
  7. şiş, kebap şişi.
  8. Coğrafya dil.
  9. şişlemek, şiş saplamak/geçirmek, meç saplamak.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

(snow) spit
serpinti
frog spit
(a) cuckoo spit, (b) su yosunu: su yüzüne yayılan yeşil tatlısu yosunu.
meat roasted on a spit
çevirme
pressed lamb roasted on a large vertical spit
döner kebap
pressed lamb roasted on a large vertical spit
döner
spit and image of
=
the dead spit of
k.d. …'in tıpkısı, aynısı, tıpatıp benzeri.
She is the spitting
image of her mother: Tıpkı annesine benziyor. (Hık demiş burnundan düşmüş).
He's the dead spit of his father.
spit and polish
aşırı düzen/intizam/temizlik, titizlik (askerlikte olduğu gibi).
spit blood
kan tükürmek Fiil
spit curl
alına yapışık kâkül. İsim
spit it out
açığa vurmak Fiil
spit it out
söyleyeceğini söyle
spit out
tükürmek Fiil
spit up
kus(tur)mak.
(snow) to spit down
serpiştirmek Fiil
(snow) to spit down
serpelemek Fiil
(snow) to spit down
serpilmek Fiil
the very spit of sb
birinin hık demiş burnundan düşmüş
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.