Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. çıkıntı yapmak, çıkıntılı/kabarık durmak, kabar(t)mak.
    stick it out: sonuna kadar dayanmak.
    stick
    out one's chest: göğsünü şişirmek.
    stick out one's hand before stopping: (otomobilde) duracağını göstermek için elini uzatmak.
    stick out for higher wages: ısrarla fazla ücret istemek.
    stick out one's neck: tehlikeye atılmak, kelleyi koltuğa almak.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

stick out in someone's mind
birinin dikkatini çekmek Fiil
stick out in someone's mind
birine önemli gelmek Fiil
stickout
gözebatan/şüpheli kimse. İsim
stick out for higher pay
daha yüksek maaş için direnmek Fiil
stick out for higher pay
daha yüksek maaş üzerinde ısrar etmek Fiil
stick out for higher wages
daha yüksek ücret istemek Fiil
stick out for something
birşeyde ısrar etmek Fiil
stick out for something
birşeyden aşağısını kabul etmemek Fiil
stick out for something
birşeyde diretmek Fiil
stick out like a sore thumb
birini bezdirmek Fiil
stick out to someone
birinin dikkatini çekmek Fiil
stick out to someone
birine önemli gelmek Fiil
to stick out like a sore thumb
göze batmak, derhal göze çarpmak.
You'll stick out like a sore thumb with that hat on.
stick it out
devam etmek Fiil
stick it out
sürdürmek Fiil
stick one's neck out
kelleyi koltuğa almak, büyük bir tehlikeye atılmak.
A politician supporting an unpopular law is sticking
his neck out: he may loose the next election.
stick one's neck out
tehlikeyi göze almak, kelleyi koltuğa almak, tehlikeye göğüs germek.
stick something out
dayanmak, tahammül etmek, kahrını çekmek.
stick your neck out
fikrini belirterek risk almak Fiil
stick your neck out
fikrini söylemeye cesaret etmek Fiil
stick your neck out
elini taşın altına koymak Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.