ağzının tadına karşı koyamamak
Fiil
sonradan kazanılmış zevk (başlangıçta hoşlanılmayan , ancak defalarca denendikten sonra hoşlanılmaya başlanan zevk
US her zevke hitap etmek
Fiil
düşük düzeydeki zevklere hitap etmek
Fiil
edebi zevki olduğu iddiasında bulunmak
Fiil
halkın zevkini bozmak
Fiil
tadını almak, (genellikle vahşiyane, kırıcı, yıkıcı bir iş yapmak için) iştahlanmak, coşmak.
Once the team had tasted blood, there was no preventing them from winning by a wide margin.
tadım cisimciği, papilla.
bir şeyden tat almaya başlamak
Fiil
bir şey hoşa gitmeye başlamak
Fiil
birşeyden zevk almaya başlamak
Fiil
birşeye düşkünlük geliştirmek
Fiil
birşeyden hoşlanmaya başlamak
Fiil
bir kimseye yaptığı kötülüğün cezasını çektirmek, başkalarına reva gördüğü fena muameleyi aynen sahibine
uygulamak, kötülüğe ayniyle mukabele etmek, misilleme/mukabelei bilmisil yapmak.
Let's give him a taste of his own medicine.
nefis giyim zevki olmak
Fiil
nefis giyim zevki olmak
Fiil
okumaya hevesi olmamak
Fiil
halkın hoşuna gitmek
Fiil
ağızda kötü tat bırakmak
Fiil
ağzında kötü tat bırakmak
Fiil
Zevkler ve renkler tartışılmaz.
Cümle