şimdi bile, o zaman bile, yine de, buna rağmen.
I have explained everything, but even now (then) she doesn't (didn't) understand.
arasıra, arada bir, zaman zaman.
ne demek? maksat ne? bunun anlamı ne?
ara sıra, zaman zaman.
Every now and again I remember good old days of my youth.
arasıra, bazen, arada sırada, kâh … kâh.
Now one boy does best, then another: Kâh bir çocuk iyi yapar, kâh öteki.
kâh … kâh, bir … bir.
With prices now rising now falling, who knows what will it cost next year?
Fiyatlar bir yükselip bir düşüyor, bu durumda kim bilir gelecek yıl bunun fiyatı ne olacak?
hele şükür, çok şükür.
There now, I've at last got the engine started: Hele şükür, nihayet motoru çalıştırabildim.
(a) öyle ise, şu halde, peki.
now then, what happened? Peki, ne oldu? (b) sakın ha!, haydi!
ara sıra bir söz sıkıştırmak
Fiil
? o zaman ne olacak?
Suppose he refuses, what then? Ya reddederse, o zaman ne olacak?
tam o anda, o esnada, derken, hemencecik, hemen oracıkta, derhal, derakap.
günümüzde olduğu gibi o dönemde de ...
Zarf
bugün olduğu gibi o zamanlarda da ...
Zarf
Ayıyı vurmadan postunu satma.