1. düşünce, tasavvur.
    a happy thought: mutluluk veren düşünce.
    gloomy thoughts: keder veren
    düşünceler.
    on a second thought: daha iyi düşününce.
    On a second thought I decided not to go: Sonradan düşününce gitmemeye karar verdim.
    take thought: düşünmek, tartmak.
    The mere thought of it infuriates me: Onun tasavvuru bile beni çıldırtıyor.
  2. fikir, kavram, mefhum.
    to read someone's thoughts: bir kimsenin düşüncelerini okumak.
  3. düşünme, düşünüp taşınma, tefekkür.
    He has no thought for others: Başkalarını hiç düşünmez.
  4. niyet, tasavvur, tasarı.
    We had some thought of going to Europe: Avrupaya gitmeyi tasarlıyorduk.

    I had no thought of offending you: Seni gücendirmek istemedim.
  5. ümit. bekleme, umma.
    I had no thought seeing you here: Seni burada göreceğimi ummuyordum.
  6. dikkat, itina, endişe.
    She takes no thought of her appearance: Görünüşüne hiç dikkat etmiyor.
  7. kanaat, mütalâa, görüş.
    According to my thought: Kanaatimce.
    What is you thought on the subject:
    Bu konuda görüşünüz nedir?
  8. düşünme/tefekkür/tasavvur kabiliyeti.
  9. biraz, bir parça, azıcık.
    This soup needs a thought more salt: Bu çorba azıcık daha tuz istiyor.

    He is a thought too self-confident: Kendine biraz fazla güveniyor
  10. (bkz: think )
aklından geçeni söylemek Fiil
görünüşe bakmamak Fiil
bir düşünceyi hayata geçirmek Fiil
bir fikri hayata geçirmek Fiil
iyice düşündükten sonra
bütün farklı fikirler İsim
dalgınlaşmak Fiil
tefekküre dalmak Fiil
derin düşüncelere dalmak Fiil
düşünceye dalmış
yaratıcı düşünce
düşünce derinliği
üzerinde düşünülecek şey
özgür düşünce İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
fikir özgürlüğü İsim, Hak ve Özgürlükler
birini düşündürmek Fiil
birşey üzerine düşünmek Fiil
birşey hakkında düşünmek Fiil
birşeyi düşünmek Fiil
düşünceye dalmış
zındıklık
halihazırdaki düşünceyi etkilemek Fiil
düsünce dili İsim, Felsefe
düşünme serbestliği
düşünce özgürlüğü
fikir hürriyeti
düşünce hürriyeti
fikir sırası
düşünce sırası
düşünceli
dalgın
üzerinde durup düşünülecek konu
zihin yaşamını yaşayanlar
düşünce adamları İsim
Yeni Düşünce: 19'uncu yüzyılda başlayan ve yapıcı düşüncenin yaratıcı kudretine önem vererek manevî/ruhî
tedavi yollarını araştıran hareket.
New Thoughter =New Thoughtist: Yeni Düşünceci
İsim
düşünüldüğü kadar ... değil Sıfat
zannedildiği kadar ... değil Sıfat
sanıldığı kadar ... değil Sıfat
! Allah göstermesin! ağzından yel alsın! İnşallah … değildir.
perish the thought that Mary should have cancer.
fizyokratik düşünce
düşünce süreci
düşünme tarzında devrim
felsefe ekolü
bilimsel düşünce
düşünce silsilesi
düşünme eğilimi
düşünce kıtlığı
tasarlanmış
düşünülmüş
düşündürücü
düşünce okuyan
düşünce aktaran
bir hastaya büyük ihtimam göstermek Fiil
düşünülmek Fiil
düşünce ve inanç özgürlüğü
dikkate almak Fiil
düşünmek Fiil
Uzun uzun düşündüm.
Çok düşündüm.
Bunu bekliyordum, zaten bundan şüphelenmiştim, ben de öyle tahmin ediyordum.
So they found out he's
been cheating. I thought as much.
Biliyordum.
Tahmin etmiştim.
Önemli olan düşünmek.
Önemli olan düşünmüş olmak.
Hiç düşünmemiştim.
itibarlı
saygın
iyi düşünülmüş
kılı kırk yararak icat edilmiş
! Acayip, kimin aklına gelirdi?
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) İsim, Kurum İsimleri
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Özel Isim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler