1. olanaksız, olasısız, muhtemel değil, ihtimal verilemez.
    He is unlikely to win the race. They're unlikely to marry.
  2. beklenemez, umulmaz, başaracağı/doğruluğu/gerçekleşeceği şüpheli.
ıraksamak Fiil
olmayacak hikâye
kazanma şansı olmayan
olmayacak girişim
kazara gelecek olursa