1. Geçişli Fiil uyarmak, ikaz etmek, (tehlikeyi) haber vermek.
    He was warned of the danger. The clouds warned us that the storm is coming.
  2. Geçişli Fiil tenbih etmek, haber vermek, haberdar etmek.
    If you warn the police when you go away on holiday, they will watch your house.
  3. Geçişli Fiil (muhtemel sonuca) dikkatini çekmek.
    Police warned him about the penalties of drunk driving.
  4. Geçişli Fiil ihtar etmek, hatırlatmak.
    warn off/away: uzak durmasını ihtar etmek.
ihtar İsim, Hukuk
bir kiracıya evi boşaltması için ihtar vermek Fiil
kusurları belirtmek Fiil
birine iş sözleşmesinin feshedildiğini bildirmek Fiil
gayrimenkulü terketmesi için birine ihtarda bulunmak Fiil
gayri menkulünü terk etmesi için birine ihtarda bulunmak Fiil
birini mahkemeye celbetmek Fiil