Available on App Store
Get it on Google Play
EN
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
yell
Geniş Tasarım
İngilizce-Türkçe
Terimler/Kalıplar
Ingilizce-Türkçe Çeviri
bağırma(k), haykırma(k), feryat (etmek).
"Stop it!" he yelled.
To give a yell
: haykırmak,
gürlemek.
Don't yell at me like that!
Bana öyle bağırma!
He yelled (out) orders at everyone
: Bağırarak herkese emirler veriyordu.
çığlık (atmak), (acıdan/korku ile) çığlığı koparmak, acı acı/avaz avaz bağırma(k).
She was yelling
her head off: Avazı çıktığı kadar bağırıyordu.
(tempo ile taraf tutarak) bağırma(k), bağırıp çağırma(k).
to yell with laughter
: (gürültülü) kahkahalarla
gülmek.
A yell of laughter
: gürültülü kahkaha.
(okullarda vb.) teşvik için bağırarak tempo ile söylenen söz.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler
to yell at the top of one's voice
avazı çıktığı kadar (bağırmak)
let out a yell
nara atmak
Fiil
yell at someone
birine kızmak
Fiil
yell at someone
birine bağırmak
Fiil
yell at someone
birini azarlamak
Fiil
yell at someone
birine seslenmek
Fiil
You don't have to yell.
Bağırmana gerek yok.
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.