Türkçe-Ingilizce Çeviri

  1. on
  2. upon
  3. whereupon
  4. over
Türkçe-Ingilizce çeviriler: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

büyük bir alan üzerinde
far and wide
cadde üzerinde
on the road
değerinin üzerinde
above value
deri üzerinde
weal
ekran üzerinde
on screen
gündemin bir konusu üzerinde
on a point of order
iz üzerinde
on the trail
kâğıt üzerinde
on paper
yolu üzerinde
en route
üzerinde anlaşılan fiyattan
at the understood price
üzerinde anlaşılmış durum
agreed case
üzerinde anlaşmaya varılan fiyat
stipulated price
üzerinde anlaşmaya varılan kira
rent agreed upon
üzerinde anlaşmaya varılan ücret
remuneration agreed upon
üzerinde anlaşmaya varıldığı gibi
as bargained for
üzerinde anlaşmaya varılmış vade
specified period
üzerinde bir anlaşmaya varılmamış
unarranged
üzerinde bir reklam mesajı
advertising novelty
üzerinde bulundurmak
to have Fiil
üzerinde durmadan
in passing Zarf
üzerinde durmak
to emphasize Fiil
üzerinde durmak
to crowd Fiil
üzerinde durmak
to accentuate Fiil
üzerinde durmak
to deliberate Fiil
üzerinde durmak
to assert Fiil
üzerinde durmak
to stress Fiil
üzerinde durup düşünülecek konu
material for thought
üzerinde düşünmek
to consider Fiil
üzerinde düşünmek
to balance Fiil
üzerinde düşünmek
to digest Fiil
üzerinde düşünmeye değer
to merit consideration
üzerinde düşünmeye değer olmak
to merit consideration Fiil
üzerinde düşünülecek konu
matter for reflection
üzerinde düşünülecek şey
food for thought
üzerinde düşünülmekte olmak
to be on the carpet Fiil
üzerinde fazla durmak
to cross t's Fiil
üzerinde hak iddia etmek
to lay claim to Fiil
üzerinde hiç parası olmamak
to not to have any money on one Fiil
üzerinde ısrar etmek
to stand on Fiil
üzerinde inşaat olmayan arazi
wild land
üzerinde kafa yorarak çözmek
to work out something Fiil
üzerinde konuşulacak konu
food for conversation
üzerinde mutabık kalınan fiyat
agreed price
üzerinde mutabık kalınan maaş
agreed-upon salary
üzerinde mutabık kalınan meblağ
amount agreed upon
üzerinde mutabık kalınan rota
agreed route
üzerinde oynanmış hesap
simulated account
üzerinde oynanmış muhasebe kayıtları
cooked accounts İsim
üzerinde oynanmış satış faturası
proforma account
üzerinde parası olmamak
to have no cod on oneself Fiil
üzerinde rehin hakkı olmak
to have a charge on Fiil
üzerinde silinmez izler bırakmak
to stamp Fiil
üzerinde şekil oluşturmak
to pattern Fiil
üzerinde tartışmak
to chew over Fiil
üzerinde taşımak
to have Fiil
üzerinde tedbir alınan para
managed currency
üzerinde veya yedinde bulundurma
physical possession
üzerinde yeniden düşünme
reassessment İsim
üzerinde yeterince düşünülmemiş
ill- considered
üzerinde yumrular olan
knobbly
üzerinde yürümesi tehlikeli buz
unsound ice
üzerinde zor gidilen yol
heavy road
... üzerinde baskı oluşturmak
to put pressure on ... Fiil
... üzerinde gereğinden fazla durmak
to labor for .... Fiil
... üzerinde uzun uzun düşünmek
to pore over ... Fiil
açık artırmada üzerinde kalmak
to be knocked down to sb Fiil
alacak üzerinde intifa hakkı
usufruct of a claim (of a debt
arazi üzerinde müşterek mülkiyet
ownership in common
arazi üzerinde müşterek mülkiyet
common ownership
arsa üzerinde intifa hakkı
beneficial interest in land
at üzerinde durabilmek
to keep the saddle Fiil
at üzerinde oynamak
to bet on horses Fiil
ateş üzerinde yürüme
fire walking
başabaş değerin üzerinde ihraç
superior issue
bavul üzerinde adres etiketi
luggage label
bazı koşullar üzerinde anlaşmak
to settle certain conditions Fiil
bilanço üzerinde etkisi olmamak
to have no effect on the balance-sheet Fiil
bilanço üzerinde etkisi olmamak
to have no effect on the balance sheet Fiil
bir fiyat üzerinde anlaşmak
to go into a fas Fiil
bir fiyat üzerinde anlaşmak
to arrive at a price Fiil
bir fiyat üzerinde anlaşmak
to agree about upon a price Fiil
bir fiyat üzerinde anlaşmak
to settle on a price Fiil
bir konu üzerinde durmamak
to dismiss a subject Fiil
bir konu üzerinde tartışmak
to join issue Fiil
bir mal üzerinde uzmanlaşmak
to specialize in an article Fiil
bir nokta üzerinde dönme
pivot
bir plan üzerinde konuşmak
to talk over a plan Fiil
bir prim üzerinde anlaşmak
to arrange a premium Fiil
bir şey üzerinde durmak
to dwell upon sth Fiil
bir şey üzerinde düşünmek
to think over Fiil
bir şeyin üzerinde yükselmek
to overtower Fiil
bir tarih üzerinde anlaşmak
to agree on a date Fiil
bir teklif üzerinde düşünmek
to consider an offer Fiil
bir tekne üzerinde hak
interest in a vessel
biri üzerinde etki bırakmamak
to not register with sb Fiil
biri üzerinde etkili olmak
to work for someone Fiil
biri üzerinde nüfuzu olmak
to have influence with sb Fiil
biri üzerinde yetkisi olmamak
to have no powers over sb Fiil
birinin üzerinde nüfuz kazanmak
to win upon sb Fiil
birinin üzerinde nüfuzu olmak
to win upon sb Fiil
birinin üzerinde nüfuzunu kullanmak
to exercise one's influence on sb Fiil
birinin üzerinde otoritesi olmak
to have authority over sb Fiil
birinin üzerinde yetkisi olmak
to have authority over sb Fiil
birşey üzerinde düşünüp taşınmak
to stop and think Fiil
birşey üzerinde etkili olmak
to impact upon something Fiil
birşey üzerinde etkili olmak
to impact on something Fiil
birşey üzerinde etkili olmak
to bear on something Fiil
birşey üzerinde yoğunlaşmak
to major on something Fiil
birşey üzerinde yükselmek
to be founded on something Fiil
birşey üzerinde yükselmek
to be founded upon something Fiil
birşeyi birşey üzerinde denemek
to try out something on something Fiil
birşeyi giyip üzerinde denemek
to try on something Fiil
birşeyin temelleri üzerinde yükselmek
to be founded upon something Fiil
birşeyin temelleri üzerinde yükselmek
to be founded on something Fiil
birşeyin üzerinde durmak
to stand on something Fiil
birşeyin üzerinde sendelemek
to trip on something Fiil
cadde üzerinde oturmak
to live on a busy street Fiil
cadde üzerinde park etme
on-street parking
deri üzerinde kabartılı leke
blotch
devlet piyasası üzerinde çalışmak
to focus on the government market Fiil
diken üzerinde oturmak
to sit on thorns Fiil
diller üzerinde çalışmak
to study languages Fiil
eksen üzerinde dönmek
to rotate Fiil
elleri üzerinde perende atma
handspring
emlak üzerinde pay
interest in property
esas konu üzerinde konuşmak
to speak to the point Fiil
esas sorun üzerinde tartışmak
to join the issue upon the defence Fiil
eşya üzerinde fiili tasarruf
actual possession
evrak üzerinde sahtekârlık
crimen falsi
Fazla üzerinde durmadım.
I didn't think too much about it. Cümle
Fazla üzerinde durmadım.
I didn't think much about it. Cümle
fiyat üzerinde duran kişi
price-conscious
fiyat üzerinde durma
price conscious
fiyat üzerinde durmamak
to not to consider the price Fiil
fiyat üzerinde karar verme
price deciding
fiyat üzerinde mutabık kalmak
to arrive at a price Fiil
fiyat üzerinde pazarlık etmek
to negotiate a price Fiil
fiyat üzerinde pazarlık yapmak
to bargain off the price Fiil
genel ilgiyi üzerinde toplama
in the limelight
gerekli meblağın üzerinde olmak
to be in excess of the sum required Fiil
göğüs üzerinde taşınan
pectoral
görüşleri üzerinde ısrar etmek
to stick to one's views Fiil
görüşleri üzerinde israr etmek
to stick to one's views Fiil
hakkı üzerinde durmak
to insist on one's right Fiil
halk üzerinde hâkimiyet kurmak
to dominate over people Fiil
harita üzerinde işaretlemek
to plot Fiil
harita üzerinde şehri bulmak
to localize a town on the map Fiil
harita üzerinde yolunu çizmek
to trace (out) one's route on the map Fiil
hesaplar üzerinde oynama
cooking
hesaplar üzerinde oynamak
to cook the accounts Fiil
hesaplar üzerinde oynamak
to juggle the accounts Fiil
hesaplar üzerinde tahrifat yapmak
to fiddle Fiil
iğne üzerinde oturmak
to sit on pins and needles Fiil
iğne üzerinde oturmak
to sit on needles Fiil
ihracatın ithalatın üzerinde olması
exports in excess of imports
işlek cadde üzerinde oturmak
to live on a busy street Fiil
işsizliği azaltma üzerinde durmak
to focus on reducing unemployment Fiil
kalite üzerinde anlaşma
quality conformance
kalite üzerinde anlaşmak
to quality conformance Fiil
kanunun üzerinde olmak
to be above the law Fiil
kara üzerinde telekomünikasyon hatları
land line İsim
kendi ayakları üzerinde durmak
to find one's feet Fiil
kendi ayakları üzerinde durmak
to stand on one's own bottom Fiil
kişiler üzerinde durmak
to particularize Fiil
koli üzerinde yapılan talimat
(address) directions on a parcel
konu üzerinde konuşmak
to speak to the matter Fiil
kumaş üzerinde ince çizgi
pinstripe
mal üzerinde tasarrufta bulunmak
to dispose of property Fiil
malikinin mülk üzerinde tam
absolute estate
mallar üzerinde rehin hakkı
lien in goods
masanın üzerinde durmak
to lie on the table Fiil
nakit üzerinde hesap yapmak
to base on cash Fiil
ödeme tarihi üzerinde anlaşmak
to agree on a date for payment Fiil
önemsiz mesele üzerinde durmak
to quibble Fiil
önemsiz şeyler üzerinde durmak
to stand upon trifles Fiil
önemsiz şeyler üzerinde durmamak
to not to stick trifles Fiil
paritenin üzerinde para çıkarma
above-par emission
prim üzerinde anlaşmak
to arrange a premium Fiil
rakamlar üzerinde oynamak
to massage Fiil
sadece gerçekler üzerinde konuşmak
to confine oneself to facts Fiil
serbest konu üzerinde kompozisyon
free composition
sözcükler üzerinde oynama
play upon words
sözcükler üzerinde oyun oynamak
to play upon words Fiil
sözleşmenin süresi üzerinde anlaşma
determination clause
su üzerinde durmak
to keep one's head above water Fiil
şehrin üzerinde tur atmak
to hover above the town Fiil
şirketi kâğıt üzerinde devretmek
to transfer a firm on paper Fiil
tarih üzerinde uyuşmak
to fix on a date Fiil
tazminat miktarı üzerinde anlaşmak
to settle the amount of compensation Fiil
tekerlekler üzerinde taşımak
to wheel Fiil
tüketici üzerinde yapılan incelemeler
consumer studies İsim
usul üzerinde anlaşma
procedure agreement
ücretler üzerinde müzakere
conference bargaining
vb üzerinde ince çatlaklar
crackle
zemin üzerinde iyi belirmek
to define itself against the background Fiil
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe Sözlük (Kubbealti Lugati)

  1. Tahmînin üzerinde
Kubbealti Akademisi Kültür ve Sanat Vakfi isbirligiyle yayinlanan özet bilgilerdir. Kelimenin kökeni, tüm anlamlari ve örnek cümleler için www.kubbealtilugati.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.