konak, konut, asker konutu, menzil, askerin konakladığı (sivil ve şahıslara mahsus) bina.
(seferber askerin) konak tezkeresi.
Military
(gemi tayfasına tahsis edilen) yatak, ranza.
iş, görev, vazife.
a good billet
k.d. iyi bir iş /görev.
pusula, yazılı not, kısa mektup vb..
askeri konaklayacağı yere göndermek.
Military
konakla(t)mak, yerleş(tir)mek, misafir etmek/olmak.
We arranged with the towns people to billet the students: Kasabalıların öğrencileri misafir etmelerini sağladık.
They billeted in youth hostels: Yatı yurtlarına yerleşti(rildi)ler.
kütük, odun, takoz.
billet car: kütük vagonu.
Noun
sütun pimi: sütun tabanında betona bağlı demir/çelik pim.
Noun
korniş ve kenar süsü olarak kullanılan tespih gibi dizili küçük silindirlerden biri.
Noun, Architecture
güğüm kapak kaldıracı: güğüm kapağını açmak için parmakla basılacak uzantı.
Noun
Kaderin önüne geçilmez.
Adjective