ekonomik, iktisadî: ticaret, sanayi ve doğal kaynaklarla ve bu kaynakların refahı artırmaya yönelik yönetimi
ile ilgili.
economic crisis: ekonomik bunalım.
economic geography: ekonomik coğrafya.
economic growth: ekonomik büyüme.
economic hinterland: ekonomik artülke.
economic policy: ekonomik politika.
economic sanctions: ekonomik müeyyideler.
Adjective
kazançlı, kazanç/kâr/gelir sağlayan.
She was able to let her house at an economic rent which paid the repairs and made a small profit.
Adjective
tutumlu, idareli.
Adjective
ekonomi/iktisat bilimini ilgilendiren.
economic theory: ekonomik kuram.
Adjective
malî, parasal işlerle ilgili.
Adjective
ekonomik sermaye
Noun, Banking
ekonomik kriz
Noun, Economics
iktisadî buhran
Noun, Economics
toprağa ve tesislere yabancıların sahip olduklarına ve bunların yine başka yabancılar tarafından kullanıldığına
inandıkları durumlar
bölge sakinlerinin artık bölgenin denetimini ellerinde bulundurmadıklarına
bu değişkenlere ek olarak
yapılmış olan fazla mesai miktarını ve vergilendirme seviyelerini de incelerler
iktisadi göstergeler
Noun
ekonomik istikrarsızlık
Noun
ekonomik bakımdan birbirine bağımlı olma
ekonomik yalnızlık yandaşlığı
ekonomik alanda rakiplerinden geri kalmış işadamı
iş dünyası kanunları
Noun
ekonomik ömür (bir varlığın fiziksel ve teknik olarak yararlı olabilme süresi
hileli ekonomik manevralar
Noun
ekonomik haklar elde etmek suretiyle yabancı bir ulusun nüfuz elde etmesi
ekonomi politikası
Noun, Economics
ekonomik politika yapıcısı
ekonomik ayrıcalıklar
Noun
ekonomik beklentiler
Noun
vergi kaçakçıları ve iş bulamamak endişesiyle ülkelerini terk edenler bu terimin kapsamına girer
ABD'ye göç eden İrlandalılar ve (İkinci Dünya Savaşı sonrası) Avustralya'ya giden İngiliz göçmenler ekonomik sığınmacıydılar
(siyasal değil de) ekonomik nedenlerden ötürü ülkesini terk eden kişi
ekonomik yaptırımlar
Noun
iktisadi kendine yeterlilik
ekonomik bakımdan kendi kendine yeterlik
ekonomik fiyatların birden düşmesi
iktisadi istatistikler
Noun
ekonomik iyileşme
Noun, Economics
ekonomik gereksinimler
Noun