[identify]

tanımak, teşhis etmek, kimliğini belirtmek/saptamak, hüviyetini tespit etmek/meydana çıkarmak.
The
witness identified the criminal. to identify handwriting.
Verb
özdeşlemek, aynı olduğunu tespit/ispat etmek, bir tutmak, aynı/eşit telâkki etmek.
to identify money with happiness. Verb

identify with: (a) duygu/çıkar/eylem ortaklığı yapmak, başka bir kimseye/gruba katılmak, kendini
başka birisinin yerine koymak.
to identify oneself with Hamlet. to identify with the hero of a novel. He preferred not to identify himself with that group.
This politician is too closely identified with the former government to become a minister in ours: Bu politikacı eski hükümete kuvvetli bağlarla bağlı olduğundan bizim hükümetimizde bakan olamaz. (b) (bir şeyi başkasına) eşit/denk saymak/tutmak, aynı telâkki etmek, birbirine karıştırmak.
Never identify opinions with facts: Kişisel düşüncelerle gerçekleri asla birbirine karıştırmayınız. (c) ilgi/sempati duymak, benimsemek, kendini ona yakın hissetmek.
Reading this book, we can identify with the main character's struggle: Bu kitabı okurken insan kahramanlarının mücadelesini benimsiyor.
Verb
(bir örneğin) grubunu/sınıfını saptamak. Verb, Biology
özdeşleşmek: kendini kuvvetli duygusal bağlarla bağlı olduğu bir kimse gibi tahayyül etmek, onun gibi düşünmek/davranmak. Verb, Psychology
ele vermek, tanıtmak, teşhise/kimliğini saptamaya yaramak.
His guff voice identified him. Black and
white stripes identify the zebra.
Verb
yabancı bir gemiyi teşhis etmek Verb
mallara işaret koymak Verb
malları işaretlerle belirlemek Verb
kimliğini ispat etmek Verb
kimlik ispat etmek Verb
kendini bir amaçla özdeşleştirmek Verb
yeni siyasi partiyi desteklemek Verb
kendini biriyle özdeşleştirmek Verb
özdeşleştirmek Verb
çoğunluğa katılmak Verb
birinin biri olduğunu tespit etmek Verb
birinin biri olduğunu ortaya çıkarmak Verb
birinin biri olduğunu teşhis etmek Verb
birini biriyle özdeşleştirmek Verb
birini birşeyle özdeşleştirmek Verb
birşeyin birşey olduğunu anlamak Verb
birşeyin birşey olduğunu tespit etmek Verb
birşeyin birşey olduğunu ortaya çıkarmak Verb
birşeyi biriyle özdeşleştirmek Verb
biriyle özdeşleşmek Verb