dolayısıyla yükleme ve boşaltma için mavna veya başka ufak teknelerin kullanıldığı liman
yükleme ve boşaltma için mavna veya ufak teknelerin kullanıldığı liman
limanda uzun süre beklemek
Verb
limanı ablukaya almak
Verb
üstü kapalı yanları açık otomobil garajı
bir limanı terk etmek
Verb
iletişim kapısı
Information Technology
dışardan gelen bir yolcunun valizlerinin hemen gümrük kontrolüne tabi tutulması
bir nehir ağzındaki liman
balıkçı barınağı
Noun, Maritime Traffic
serbest liman: bütün ticaret gemilerine eşit koşullarla açık liman.
Noun
gümrüksüz liman: gümrüksüz olarak mal ihraç/ithal edilen liman.
Noun
ana-liman: geminin kayıtlı olduğu liman.
Noun
iç liman
Noun, International Law
bir limandan ayrılmak
Verb
büyük gemilerin de yanaşabileceği liman
büyük gemilerin yanaşabileceği liman
gümrük memurlarının sürekli bulunmadığı liman
posta gemileri ve feribotlar için ayrılmış liman
posta gemileri ve feribotlar için ayrılmış liman
liman.
port authority: liman idaresi.
port of call: uğranılacak liman.
free port:
serbest liman.
home port: demirleme limanı.
Noun
port of entry ile ayni anlama gelir. ithalât limanı, gümrük dairesi olan liman.
Noun
(gemini/uçağın) sol/iskele tarafı. starboard (1).
Noun
kırmızı Portekiz/porto şarabı, genellikle koyu kırmızı renkli tatlı şarap.
Noun
gemi lombarı, lombar kapağı.
port lid: lombar ağzı/kapağı.
Noun
(silindir yüzeyinde buhar/hava/su vb. geçmesi için) delik, açıklık.
Noun
tutuş.
port arms: çapraz tutuş.
Noun, Military
kapı: bir devreye/cihaza enerji veya işaretin girdiği/çıktığı uçlar.
Noun, Electronics
bağlantı düzeni: bilgisayarı çevre donanımına bağlayan devre.
Noun, Information Technology
iskele tarafına/sola dümen kırmak.
Verb
tüfeği (namlusu sol omuza doğru) çaprazlama tutmak.
Verb
(Br) donanma limanı amirali
Liman Başkanlığı
Noun, Organizations
savaşta liman ağzına konulan engel
gemi bordasındaki lumbarı kapayan kol
geminin limandan ayrılabileceği hususunda verilen belge
liman yetkililerince geminin limandan ayrılabileceği hususunda verilen belge
aynı mal için bir menşe noktasından iki ya da daha çok sayıdaki rakip limana navlun ücretleri arasındaki fark
liman (boşaltma , yükleme , tamirat , yakıt , su , kumanya (ihtiyaçlarını sağlayabilen tesisler
Noun
liman bayındırlık faaliyeti
liman damgası (ihraç edilecek malların ambalajlarının üzerindeki gönderilecekleri limanı belirten işaretler
liman başkanı
Noun, Maritime Traffic
geminin sahibi tarafından kiracıya teslim edildiği liman
kurtarılan geminin kurtarıcılar tarafından sahibine teslim edileceği liman
geminin bağlı olduğu liman
geminin kaydını yaptırdığı liman
ordino
Noun, Maritime Traffic
ithal edilen yüke vurulan liman rüsumu
deniz sigorta poliçelerinde liman rizikoları
Noun
deniz sigorta poliçelerinde liman rizikoları
Noun
liman devleti
Noun, International Law
kotralar iskeleden seyir.
(US) gemiye yüklenmiş malı teftiş eden enspektör
malların gemiden rıhtıma boşaltıldığı liman
malların gemiden bir rıhtıma boşaltıldığı liman
limana sağ salim varmak
Verb
dizisel kapı
Information Technology
özel bir antlaşma şartı ile eskiden yabancılara açık olan liman
tesis ve teçhizatı olmayan liman