hava ayrıştırma
Noun, Machines
hava ayrıştırma ünitesi
Noun, Machines
tam renkli sayfanın kendi bileşiminde bulunan renklere ayrılması
kesişmez kavşak: alt veya üst geçitli yol kavşağı.
Noun
mahkeme kararı ile ayrılma
aile birliğinin bozulması
manyetik ayırma
Noun, Environment-Ecology
mekanik ayırma
Noun, Environment-Ecology
evli çiftlerin düzenlenen ayrı yaşama beyanları
Noun
bir ayrılık anlaşması tahtında yapılacak ödemeler
Noun
uzun ayrılık yıllarından sonra yeniden bir araya gelmek
Verb
ayrılık.
separation from her mother made her unhappy.
Noun
aralık, boşluk.
separations of 1 cm between lines on the paper.
Noun
(karı-koca) ayrılma, ayrı yaşama.
judicial separation: mahkeme kararile ayrılma.
separation allowances: (a) ayrılık nafakası, (b) asker aileleri ödeneği.
Noun, Law
roket sürücüsünün gövdeden ayrılması.
Noun
evlilik bağı sürerken karı kocanın mahkeme kararı ile ayrı yaşamaları
Noun
karı-kocanın ayrı yaşama anlaşması
(askerlik) ayrılma parası
ayrılık kaygısı
Noun, Psychology
(evli çift) rıza ile ayrı yaşama
(evli çift) mahkeme emri ile ayrı yaşama
terhis merkezi, askerlerin terhis edildiği yer.
karı kocanın ayrılma belgesi
(evli çift , Br) yazılı ayrı yaşama anlaşması
yatakların ve birlikte yeme içmelerin ayrılması
(evli çift) yataklarının ve birlikte yeme içmelerinin ayrılması
devlet ile kilisenin ayrılması
devlet ve kilisenin ayrılması
görevler ayrılığı
Noun, Management
görevler ayrılığı ilkesi
Noun, Management
kuvvetler ayrılığı (devlete ait olan iktidar ve yetkilerin birbirinden bağımsız olan organlarca kullanılma sistemi
kuvvetler ayrılığı
Noun, Law
mal ayrılığı sözleşmesi
Noun, Family Law
mal ayrılığı rejimi
Noun, Law
paylaşmalı mal ayrılığı
Noun, Law
(Br) evli çiftlerin ayrı yaşama konusundaki mahkeme kararı
kıdem tazminatı
Noun, Management
trafik ayırım düzeni
Noun, Maritime Traffic
(US) evli çiftin gönüllü olarak ayrı yaşamaları
Noun
(US) anlaşarak gerçekleştirilen ayrılık