ABD İç Savaşları (1861-65).
Noun
nükleer silah kullanılmayan savaş
konvansiyonel silahlarla yapılan savaş
savunma amacıyla girişilen savaş
gerilla savaşı
Noun, Politics-Intl. Relations
bir grubun haince bir amacı şiddet ve cebirle gerçekleştirmek için toplanması
Noun, Politics-Intl. Relations
bir savaşı kaybetmek
Verb
düşük yoğunluklu savaş
Noun, Military
1939 yılının sonbaharında Polonya'nın düşmesi ve 1940 yılında Almanya'nın Norveç ve Danimarka'ya saldırmasından
sonraki sessizlik dönemi
(uygulaması ; yasal olmayan bir işlemdir) sahte savaş
önleyici savaş
Noun, Military
önleyici savaş
Noun, Military
önleyici savaş (düşman saldırıya geçmeden , onu yok etmeye yönelik savaş
rekabeti ortadan kaldırmak amacıyla satıcıların fiyatı maliyet fiyatının al
milletlerarası resmen ilan edilen savaş
uluslararası resmen ilan edilen savaş
ilan edilmeden girişilen savaş
ilan edilmeden başlatılan savaş
savaş, cenk, harp.
at war (with): savaşta, savaş halinde.
Those two countries have been at war (with each other) for 8 years.
declare war (on): harp ilân etmek.
cold war : soğuk harp.
the dogs of war :
şiir savaş vahşeti.
on a war footing: seferî durumda.
pre-/post-war: savaştan önce/sonra.
Noun
harp hali, silahlı çatışma.
be at war : savaş halinde olmak.
Noun
mücadele, vuruşma.
private war: şahıslar arasındaki mücadele.
Noun
strateji, savaşma tehniği.
Noun
savaşmak, harp /cenk/ muharebe/mücadele etmek, çarpışmak.
war against: …'e karşı savaşmak/mücadele
etmek.
war to death: ölünceye kadar savaşmak.
Intransitive Verb
düşman olmak, düşmanlık etmek.
Intransitive Verb
harp halinde olmak.
wage war with … : … ile savaş halinde olmak.
Intransitive Verb
savaşta kullanılan.
war loan: harp istikrazı.
Adjective
savaş sonucu olan.
Adjective
(US) savaş sayesinde doğan sanayi dalı
savaş sayesinde doğan sanayi dalı
silah sanayiinin gelişmesi
savaş sayesinde gelişen girişim
savaş kabinesi (bir şirketin en üst yöneticileri
Noun
belirli bir ülkede deniz savaşı ilan edilince kira sözleşmesinin iptal edileceğine dair şart
sıcak tutan giysiler
Noun
silah ve teçhizat sözleşmesi
savaşta kullanılan ödemeli mallar
Noun
savaş yanlısı devlet adamları
Noun
savaş şahinleri (savaş yanlısı devlet adamları
Noun
uzun zamandır politikada olan politikacı
savaş atı (uzun politik kariyerinde yaralar almış politikacı
savaş uçağı
Noun, Military
savaşta spekülasyon yaparak para kazanan kişi
(sigorta) savaş yedek akçesi
savaş ikmal malzemeleri
Noun
savaşta kocasını kaybeden kadın
silah ve teçhizat işleri
Noun
silah sanayiinde çalışan işçi
dünya savaşı
Noun, Military
yanlış savaş (askeri stratejinin eleştirisi