çıkıntı

Turkish-English Translation

  1. Noun, Biology bud (Kaynak: Evrim Çalışkanları)
  2. note
  3. waste
  4. extension
  5. process
  6. hip
  7. marginal
  8. toe
  9. Noun projection
  10. scrap
  11. screening
  12. debris
  13. prominence
  14. bump
  15. chip
  16. refuse
  17. bulge
  18. rummage
  19. salient
  20. Noun extremity
  21. notch
  22. trimming
  23. trash
  24. cutting
  25. promontory
  26. nub
  27. scraping
  28. snag
  29. offal
  30. offset
  31. salience
  32. mull
  33. overhang
  34. protuberance
  35. protrusion
  36. bay
  37. Noun asperity
  38. lapping
  39. outcrop
  40. pock
  41. dross
  42. ramus
  43. set-off
  44. nosing
  45. tailing
  46. ledge
  47. levelling up
  48. node
  49. eaves
  50. salient part
  51. marginal part
  52. rummage goods
  53. waste product
  54. waste material
  55. garblings
  56. wool-waste
  57. offscourings
  58. jutty
  59. side note
  60. bossing
  61. ear
  62. lap
  63. apophysis
  64. exsertion
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(raf gibi) düz çıkıntı
ledge
burun gibi çıkıntı
nose
karadan denize doğru çıkıntı
mull
öndeki sivri çıkıntı
prow
sivri çıkıntı
jag
ufak çıkıntı
tab
çıkıntı yapan
protrusive
çıkıntı yapma
protrusion
çıkıntı yapmak
to stand out Verb
çıkıntı yapmak
to bulge Verb
çıkıntı yapmak
to protrude Verb
çıkıntı yapmak
to project Verb
çıkıntı yaptırmak
to project Verb
dışarı doğru çıkıntı yapmak
to beetle Verb
ön çıkıntı açısı
front overhang angle Noun, Transport
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Hizâyı aşan ... oluşturan kısım
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.