'll

  1. till (=-e kadar)'ın kısaltılmışı. Wait'll he comes: O gelinceye kadar bekle.
he shall.
= I will, I shall.
=
it will, it shall.
It'll rain: Yağmur yağacak. Adjective
she shall.
they will.
they shall.
(kısaltılmış şekli).
= what shall, what will.
What'll he say = What will he say.
=
where shall, where will.
Where'll I be ten years from now?
Hay kör şeytan! Olur şey değil! Allah Allah! Bak şu aksiliğe!
elbet elbette yapacak
Hemen geliyorum.
Hayret!
I'll be blowed if … : Eğer … ise bana adam demesinler.
hay kör şeytan ! olur şey değil
Yaparsam kahrolayım = Vallahi yapmam.
Hemen geliyorum.
muhakkak ki, son lirama bahse girerim ki.
sana sonra göstermek ririm
elimden geleni yapacağım
seni burada indirmek reyim
Bahse girerim ki, … ise arap olayım.
I'll eat my hat if England wins tomorrow.
bu iş ile şahsen meşgul olacağım
Ben bakarım.
Ben açarım.
Hakkın var
Hakkını vermek lazım
Haklısın
Ben ona gösteririm/dünyanın kaç bucak olduğunu anlatırım.
Açık konuşacağım.
Ben almayayım. Sentence
Canı cehenneme! Dünyada olmaz! Avucunu yalasın!
Bir çözüm bulmaya çalışacağım.
İlgileneceğim.
Görüşürüz.
Görüşmek üzere.
Alacağım olsun.
Başka bir gün buluşuruz.
Eğer … (yaparsam) kahrolayım = Dünyada … (yapmam) = … (yaparsam) bana da insan demesinler.
Sen bana çıkar sağla, ben de sana sağlayayım.
Hepsi bu kadar.
Başka birşey yok.
bu hiçbir zaman olmayacak
O işimizi görür.
(a) kıyamet kopacak.
There'll be hell to pay if we don't get this work done on time. (b) çekeceği var, başı derde girecek.
anca beraber kanca beraber
O konuyu zamanı gelince düşünürüz
Biz size döneceğiz.
İngilizce alfabenin 12'nci harfi. Noun
L şeklinde nesne. Noun
yükseltilmiş demiryolu. Noun
ell (1). Noun
bir dizinin 12'nci (I ihmal edilirse 11'inci) elemanı. Noun
(Roma rakamı olarak) 50. Noun
fifteenth letter of the Turkish alphabet