-gene

English-Turkish Translation

  1. Suffix “üreten, doğuran, hasıl eden”.
    ör.:
    hydrogen: su üreten.
    antigen: karşıntan üreten.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

gene
gen, jen. Noun
gene
gen Noun, Psychology
gene
gen (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
gene expression
gen anlatımı (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
gene flow
gen akışı (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
gene frequency
gen sıklığı (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
gene pool
gen havuzu Noun, Botany
gene pool
gen havuzu (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
gene splicing
gen-oluşan: genetik maddelerin tekrar bileşiminden oluşan. Adjective
gene splicing DNA
gen-iletim: bir organizma geninden öbürünün kromozomlarına DNA parçalarının nakli (araştırma, aşı, hormon
vb. yapmakta kullanılır).
gene therapy
gen tedavisi Noun, Medicine
Hox gene
Hox geni (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
regulatory gene
düzenleyici gen (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

gene
still
gene
nevertheless
gene
again
gene
even so
gene aynı düzeye düşerse
double bottom
gene başlamak dılar
they are at it again
gene can sıkıcı işine dönmek
to be back at the old grind Verb
gene de
but still
gene de
anyway
gene de
at the same time
gene de
all the same
gene de
yet again
gene de
however
gene de
just the same
gene de arada dağlar kadar fark olmak
to be still poles apart Verb
gene de beni uyarman gerekirdi
you should have warned me
gene de beni uyarman gerekirdi
for all that
ne var gene
now what's the trouble
nizamnamenin gene şart koştuğuna göre ...
regulation also stipulates
Turkish-English phrases from Zargan's own database

gene
Yine, tekrar