span.

  1. Spaniard.
  2. Spanish.
karış(lamak), karış ile ölçmek.
karış uzunluğu (≈ 23 cm).
bir karış uzunluğundaki parça.
a span of lace.
açıklık: köprünün ayakları arasındaki uzaklık.
süre, müddet.
the span of a person's life: bir kimsenin yaşam süresi/ömrü.
uçağın kanat açıklığı. Aviation
halat, zincir. Maritime Traffic
(çifte koşulmuş) at veya öküz.
(bir yandan bir yana) uzanmak/uzatmak.
(zaman vb.) sürmek, uzamak, sürüp gitmek, temadi etmek.
spin
ortalama yaşam süresi
ortalama ömür
en uzun ömür, azamî ömür: bir bitki veya hayvanın yaşayabileceği en uzun süre. Noun
ömür, yaşam süresi. Noun
bir ömür mrüün ürünü
kısa süre
kısalık
yetkinin genişliği Noun
ömür
balık sırtı dam. Noun
gıcır gıcır
yepyeni
tertemiz
süre
devre
müddet