adventure

  1. Noun serüven, macera, sergüzeşt, başa gelen şey.
    He told us all his adventures.
  2. Noun tehlikeli atılım, macera.
  3. Noun şans, talih, kısmet.
  4. Noun sonu şüpheli (ticarî/malî) girişim.
  5. Noun tehlike ve heyecan dolu olay.
  6. Noun maceraya atılmak/sürüklenmek, cesaretle girişmek.
  7. Noun tehlikeyi göze almak, cür'et/cesaret etmek.
    adventure into /upon: tehlikeye bakmadan ilerlemek.
  8. Noun tehlikeye maruz kalmak.
maceracı Adjective
serüvenci Adjective
maceracılık Noun
serüvencilik Noun
macera hevesini tatmin etmek Verb
bir tüccarın kendi adına gemiye yüklenen malların mülkiyetinin başkası adına olduğu ve sorumluluğun da
gerçekte onda olduğu yolundaki yazılı beyanı
sorumluluğun da aslında ona ait olduğu konusundaki belge
deniz taşımacılığında bir tüccarın kendi adına yüklenmiş olan malların sahibinin başkası olduğu
yazılı deniz ödüncü sözleşmesi
aynı rizikolara açık bir grup malvarlığı
deniz ödüncü
tatil izni
rizikolu işte kayba uğramak Verb
rizikolu işte kayıp ybı ba uğramak Verb
geminin yapacağı sefer
geminin yapacağı sefer
(Br) münferit iş fırsatı
heyecan verici macera hikâyeleri Noun
hisse senedi spekülasyonu
(vergilendirme) vergiye tabi ciro
(US) tatil izni
bir fikir ileri sürmek Verb
maceracı
macera romanı
bir şey yapmaya kalkmak Verb