aktif

Turkish-English Translation

  1. Noun property
  2. asset
  3. Adverb actively
  4. assets
  5. Adjective active
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

aktif karbon filtre
activated carbon filter Noun, Chemistry
aktif karbon filtre
activated charcoal filter Noun, Chemistry
aktif karbon filtre
activated coal filter Noun, Chemistry
(bilanço) cari hesaptaki aktif
deposits by customers
brüt aktif
gross assets
cari aktif
current assets
defteri kebire kaydedilmeyen aktif
nonledger assets
gerçek aktif
genuine assets
gizli aktif
hidden assets
kullanılabilir aktif
available assets
maddi sabit aktif
real assets
menkul aktif
net personality
muhayyel aktif
fictitious assets
nakit aktif
assets in money
nakit aktif
liquid assets
net aktif
actual assets
özel aktif
private deposit
toplam aktif
total assets
üretken olmayan aktif
dead rent
verimsiz aktif
dead assets
yetersiz aktif
insufficient assets
yüzey aktif
surface-active Noun, Textile Industry
aktif (bilanço),mal varlığı, varlıklar(bilanço)
asset
aktif (günlük cirolu) menkul değerler
active securities Noun
Aktif (Varlıklar) Toplamı
Total Assets Accounting
aktif açığı
deficiency of assets
aktif alacak
receivable assets
aktif alacaklar
receivable assets Noun
aktif alüminyum
activated alumina Noun, Chemistry
aktif artışı
gain in assets
aktif bağışıklık
active immunity Noun, Medicine
aktif bağışıklık
active immunity Noun, Virology
aktif biçimde
actively Adverb
aktif bir şekilde
actively Adverb
aktif birikimi
accumulation of assets
aktif bölge
active site Noun, Biology
aktif çamur
activated sludge Noun, Engineering
aktif cihaz
active device Noun
aktif değer
asset
aktif değer finansmanı
asset financing
aktif değeri
asset value
aktif değerin brüt tutarı
gross book value
aktif değerlemesi
assets valuation
aktif değerlendirmesi
asset valuation
aktif devir hızı
asset turnover Accounting
aktif dış ticaret bilançosu
favourable balance of trade Noun
aktif donanım
active circulation
aktif döviz idaresi
currency exposure management
aktif hale getirme
activation Noun
aktif hesabı
asset account
aktif hesaplar
assets account Noun
aktif hesaplar
asset account
aktif husumet
standing Noun, Law
aktif ile teminat
asset coverage
aktif inde
on the assets side
aktif inde
on the plus sale of the account
aktif işbirliği yönetmeliği
regulation on active cooperation Noun, Competition Law
aktif kadro
active list
aktif kalemleri
asset items Noun
aktif kalitesi
asset quality Noun, Accounting
aktif karbon
activated carbon Noun, Medicine
aktif karbon
activated charcoal Noun, Medicine
aktif karbon
activated coal Noun, Medicine
aktif kârlılığı
return on assets (ROA) Noun, Accounting
aktif kıymetler
active assets Noun
aktif kıymetler (faiz getiren kıymetler
productive assets Noun
aktif kompleks
activated complex Noun, Physics
aktif kütle
active mass Noun, Physics
aktif madde
active principle
aktif menkul değerler
active securities Noun
aktif mübayaası
asset purchases
aktif oksijen
active oxygen Noun, Textile Industry
aktif olarak
actively Adverb
aktif olarak görev almayan ortak
dormant partner
aktif olmayan a b
latent partner
aktif olmayan ortak
latent partner
aktif para
active money
aktif para deposu
active money depots Noun
aktif para talebi
effective demand for money
aktif piyasa
active market
aktif potansiyeli
asset potential
aktif rol oynamak
to have an active part Verb
aktif satışlar
active sales Noun, Competition Law
aktif sermaye
active capital
aktif stratejisi
asset strategy
aktif tahvil
(Br) active bonds
aktif tahvil
active bonds
aktif tahvil (faizi çıkarıldığı tarihte baştan ödenen tahvil
active bond
aktif taşıma
active transport Noun, Engineering
aktif ticaret
active trade
aktif toplamı
total assets
aktif transferi
transfer of assets
aktif transferi
transfer assets
aktif transferi
asset transfer
aktif ve borçlar
assets and liabilities Noun
aktif ve pasif
assets and liabilities statement
aktif ve pasif
assets and liabilities
aktif ve pasif borçlar
debts active and passive Noun
aktif ve pasif listesi
list of assets and liabilities
aktif yanardağ
active volcano Noun, Geography
aktif yasal siyasal parti
real party
aktif yönetimi
asset management Noun, Management
aktif yönetimi departmanı
asset management department Noun, Management
(bilanço) çeşitli aktif kalemleri
sundry assets Noun
(menkul değerler) aktif faiz miktarı
true yield
bankanın sahip olduğu aktif değerler
resources Noun
bir aktif varlığın değerinin birden artması
overshooting
bir aktif varlık ya da yatırımın satılarak elden çıkarılması
divestiture
bir dış ülkede aktif varlıklar bulundurmanın riski
currency exposure
bir firmada aktif olarak çalışan ortak
working partner
bir işletmenin aktif değerlerinin borçlarından fazla olması
solvent
büyüme olanağı olmayan aktif varlık
nonaccrual asset
cari aktif kalemi
current assets item
çeşitli aktif kalemleri
sundry assets (in the balance sheet Noun
çok aktif olmak
to be all go Verb
dengelenmiş aktif portföyü
balanced portfolio of assets
eski şirketin aktif ve pasifi arasındaki fark
acquired surplus
fon bilançosu (bir fonun aktif ve pasifini gösteren bilanço
fund balance sheet
geçici aktif ve peşin ödenmiş masraflar
deferred charges and prepaid expenses Noun
herhangi bir aktif değer
unexpired cost
hesabın aktif tarafında
on the plus side of the account
kişisel kullanım için elde tutulan aktif değer
personal asset
likit aktif kıtlığı
shortage of liquid assets
maden ocakları gibi tükenen aktif değerler
wasting assets Noun
nakit aktif çıktıktan sonra kalan net borçlar
net liabilities Noun
Nazi döneminde aktif bir rol oynamamış parti üyesi
nominal member
nek aktif değeri
net asset value
net aktif değeri
intrinsic value
net aktif değeri
net asset value
net aktif değeri
actual value
net aktif değeri
material asset value
net aktif değeri
real value
net aktif değeri (NAD)
net asset value (NAV) Noun, Accounting
para olmadığı durumda para yerine geçen aktif değer
near money
riskli aktif değerler
risk assets Noun
riskli aktif değerler (para dışında bankanın tüm varlıkları
risk assets Noun
sermaye aktif değerinin artması
(Br) capital appreciation
sermaye aktif değerinin artması
capital appreciation
şirket sermayesinin aktif varlıklarla desteklenmeyen bölümü
impaired capital
terekenin aktif ve pasifi ile intikal ettiği mirasçı
universal heir
ticaret bilançosu aktif olan devlet
immature creditor nation
üyelerin yönetimde aktif rol aldığı tröst
active trust
üyelerinin idarede aktif rol aldığı tröst
active trust
uzun süre satılmayacak bir aktif değere yapılan yatırım
lock up
vadesi henüz gelmemiş aktif faizler
(US) receivables Noun
vadesi henüz gelmemiş aktif faizler
interest receivable
vücuda yerleştirilebilir aktif tıbbi cihazlar
active implantable medical devices Noun
yüzey aktif madde
surfactant Noun, Environment-Ecology
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Hareketli, hereket ... faal, etkin
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.