ala

English-Turkish Translation

  1. Noun kanat.
  2. Noun kanada benzer parça, çıkıntı, kemik, kabuk, tohum vb..
  3. Noun kelebeğe benzer çiçeklerin (örneğin fasulya çiçeği) yan kanatlarından biri.
  4. Noun (eski Roma evlerinde) büyük bir odaya veya avluya açılan küçük oda.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

Ala Dagh
Aladağ (Toroslarda, 3300 m.). Noun
Ala Dagh
Aladağ (Doğu Anadoluda, 3450 m.). Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. superduper
  2. variegated
  3. light brown
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

ala karga
jay
âlâ
good
âlâ
gilt edged
âlâ
paramount
âlâ
peachy
âlâ
topping
âlâ
high
âlâ
okay
âlâ
splendid
âlâ
pretty
âlâ
sovereign
âlâ
superb
âlâ
superior
âlâ
tant mieux
âlâ
transcendent
âlâ
transcendental
âlâ
budgeree
âlâ
bueno
âlâ
cool
âlâ
eximious
âlâ
extra
âlâ
fine
âlâ
four-star
âlâ
hunky-dory
âlâ
immense
âlâ
uptight, up-tight
âlâ
wally
âlâ lokma
titbit
arşı âlâ
empyrean
cenneti âlâ
seventh heaven
Cennet-i Âlâ'da
high up in the skies
pek âlâ
all right
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Yükseklik, yücelik, ... ve şeref
  2. Karışık renkli, alaca, benekli
  3. Fiilden fiil yapma eki
  4. Nîmetler, lutuflar, ihsanlar
  5. Üzere, üzerine, üzerinde; ile, olarak, göre” ... fonksiyonunda birleşik şekiller yapar
  6. Daha yüksek, ... pek yüce
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.