amount of

English Turkish Phrases

give a disproportionate amount of one's time to reading
zamanının aşırı bir kısmını okumaya ayırmak Verb
(up) to the amount of
'lık bir meblağa kadar
not exceeding the amount of
'i geçmemek üzere
to the amount of
'a kadar
up to the amount of
'a kadar
amount of a compensation
tazminat tutarı
amount of a compensation
tazminatın tutarı
amount of a loan
ikraz
amount of a loan
ödünç meblağ
amount of a loan
istikraz
amount of appreciation
değer artış miktarı
amount of assets
mal varlığı miktarı
amount of balance
bakiye
amount of bill of
exchange kambiyo senedi tutarı
amount of bill of exchange
kambiyo senedi tutarı
amount of capital
sermaye miktarı
amount of cash
nakit para
amount of cash held
nakit para rezervi
amount of claim
(sigortacılıkta) talep edilen para miktarı
amount of controversy
dava konusu meblağ
amount of depreciation
amortisman miktarı
amount of depreciation
amortisman tutarı
amount of disposal
el altındaki para miktarı
amount of expense
gider tutarı
amount of foreign
currency döviz miktarı
amount of foreign currency
döviz miktarı
amount of freight
navlun tutarı
amount of guarantee
teminat tutarı
amount of income
gelir tutarı
amount of indebtedness
borç miktarı
amount of insurance
carried karşılanan sigorta meblağı
amount of insurance
sigorta meblağı
amount of insurance
sigorta tutarı
amount of insurance carried
karşılanan sigorta meblağı
amount of interest
faiz tutarı
amount of invention
patent tutarı
amount of invoice
fatura tutarı Noun, Commerce
amount of maintenance
bakım tutarı
amount of money
para tutarı
amount of notice
ihbar tazminatı Noun, Human Resources
amount of output
verim miktarı
amount of premium
prim tutarı
amount of production
üretim miktarı
amount of redemption
amortisman
amount of redemption
itfa meblağı
amount of reduction
tenzilat miktarı
amount of rent
kira tutarı
amount of reserves
karşılıklar miktarı
amount of revenue
gelir miktarı
amount of security
kefalet miktarı
amount of security
teminat miktarı
amount of space
ilan için ayrılan yer
amount of stock
sermaye hissesi
amount of tax deducted
indirilen miktarı
amount of tax deducted
indirilen vergi miktarı
amount of the claim
alacak tutarı
amount of the debt
borç tutarı
amount of time required
gerekli zaman süresi
(coffee) with a middling amount of suger in it
orta şekerli
(ins) amount of claim
talep edilen para miktarı
(sth) to take a certain amount of time
sürmek Verb
abate the amount of a legacy
vasiyetin miktarını azaltmak Verb
abate the amount of a legacy
bir vasiyetin miktarını azaltmak Verb
assess the amount of damages
zarar ziyan tespiti yapmak Verb
assess the amount of damages
hasar
assume a specific amount of each loss
her bir zararın belli bir miktarını üstlenmek Verb
be determined by the amount of the market
piyasa hacmine göre (fiyat) saptamak Verb
compute the amount of a tax
bir verginin miktarını hesaplamak Verb
compute the amount of a tax
vergi miktarını hesaplamak Verb
cope the growing amount of work
artan iş hacmiyle baş etmek Verb
do or diddle someone out of a certain amount of money
takmak Verb
exhaust the amount of the letter of credit
akreditifin tutarını tüketmek Verb
fix the amount of a tax
bir verginin miktarını tespit etmek Verb
give an employee employe the amount of notice to which he is
entitled bir işçiye hakkı olan ihbar önelini vermek Verb
give an employee the amount of notice to which he is entitled
işçiye hakkı olan ihbar önelini vermek Verb
increase in the amount of bank credit
banka kredisinde artış
I've got any amount of time
vakitim bol
nail down an enormous amount of money
büyük bir parayı (bir şeye) bağlamak Verb
ordinary amount of business
normal iş hacmi
principal amount of the loan
borcun anaparası
recommend the amount of divid ends
kâr paylarını tavsiye etmek Verb
recommend the amount of dividends
kâr paylarını tavsiye etmek Verb
refer the amount of rent to arbitration
kira ücretini hakeme tevdi etmek Verb
set against an amount of money against tax
bir meblağı (masrafı) vergiden düşmek Verb
settle an amount of compensation
tazminat ödemek Verb
settle the amount of compensation
tazminat miktarı üzerinde anlaşmak Verb
stand any amount of hard wear
her türlü aşınmaya dayanmak Verb
stand any amount of hardwear
her türlü aşınmaya dayanmak Verb
sth which lasts a certain amount of time
ömürlü
sth which lasts for a certain amount of time
süreli
tender the amount of rent
kira bedelini ihale etmek Verb
the amount of something on hand
mevcut
There is any amount of ….
… kaynıyor. Sentence
There is any amount of ….
Bir sürü … var. Sentence
There is any amount of ….
…lerin sürüsüne bereket. Sentence
There is any amount of ….
Sayılamayacak kadar çok … var. Sentence
There is any amount of ….
…den geçilmiyor. Sentence
There is any amount of ….
Binlerce … var. Sentence
There is no amount of money that will convince me.
Ne kadar para versen işe yaramaz; ikna olmam mümkün değil. Sentence
There is no amount of money that will convince me.
Ne kadar para versen boşuna; ikna olmam mümkün değil. Sentence
There is no amount of money that will convince me.
Ne kadar para versen ikna olmam. Sentence
There is no amount of money that will convince me.
Ne kadar para versen beyhude; ikna olmam mümkün değil. Sentence
up to the amount of their share of capital
kendi sermaye paylarına düşen miktarına kadar
vast amount of money
büyük miktar para
what is the amount of their turnover
ciroları nedir
withholding (an amount of money) from (an amount paid
tevkif
advice of amount credited
bir bankadan müşteri adına gönderilip hesabına alacak kaydedilen miktarı belirten yazılı bildiri
advice of amount credited
alacaklı hesap kayıt ihbarı
amount brought to the debit of revenue account
gelir hesabı zimmetine yazılan meblağ
enter an amount to the credit of an account
bir meblağı bir hesabın alacağına kaydetmek Verb
make restitution of an amount
bir meblağı iade etmek Verb
paid-up policy of a reduced amount
indirilmiş sigorta meblağlı primsiz sigorta poliçesi
pass an amount to the credit of sb
bir meblağı birinin alacağını (matlubuna) geçirmek Verb
pass an amount to the credit of sb
bir meblağı birinin alacağına geçirmek Verb
pass an amount to the credit of sb
meblağı birinin hesabına alacak geçirmek Verb
pass an amount to the credit of sb
bir meblağı birinin alacak hesabına geçirmek Verb
pass an amount to the debit of an account
bir meblağı bir hesabın zimmetine geçirmek Verb
pass an amount to the debit of sb
bir meblağı birinin borcuna geçirmek Verb
pass an amount to the debit of sb
bir meblağı birinin borcuna (zimmetine) geçirmek Verb
postpone payment of an amount
bir meblağın ödenmesini ertelemek Verb
retain an amount out of the pay
maaşın bir kısmını alıkoymak Verb
send someone a statement of the amount owing to him
birine kendisine olan borç miktarı ile ilgili not göndermek Verb
tax whose amount depended on the number of animals one owned
sayım vergisi
English-Turkish phrases from Zargan's own database