apparel

  1. giyim, giysi, elbise, üstbaş.
  2. takı, süs, ziynet, kuşam.
  3. görünüş.
  4. Maritime Traffic gemi donanımı/teçhizatı (direk, yelken, demir vb.).
  5. giydirmek, giydirip kuşatmak.
    Children were brightly appareled for a festival.
  6. süslemek, tezyin etmek.
giyim kuşamıyla caka satmak Verb
Örme (trikotaj) ve tığ işi (kroşe) ürünlerin imalatı (NACE kodu: 14.3) Noun, Trades-Professions
Tekstil, giyim eşyası ve deri üretiminde kullanılan makinelerin imalatı (NACE kodu: 28.94) Noun, Trades-Professions
Giyim eşyası dışındaki tamamlanmış tekstil ürünlerinin imalatı (NACE kodu: 13.92) Noun, Trades-Professions
Dokusuz kumaşların ve dokusuz kumaştan yapılan ürünlerin imalatı, giyim eşyası hariç (NACE kodu: 13.95) Noun, Trades-Professions
Örme (trikotaj) ve tığ işi (kroşe) diğer giyim eşyası imalatı (NACE kodu: 14.39) Noun, Trades-Professions
Diğer giyim eşyalarının ve giysi aksesuarlarının imalatı (NACE kodu: 14.19) Noun, Trades-Professions
Giyim eşyalarının imalatı (NACE kodu: 14) Noun, Trades-Professions
Kürk hariç, giyim eşyası imalatı (NACE kodu: 14.1) Noun, Trades-Professions
yanmaz kıyafet Noun
yas giysisi
elbise, giysi.
konfeksiyon sanayii
konfeksiyon sanayii
giyim mağazası
Tekstil ve Konfeksiyon Ürünleri Dairesi Noun, Organizations