applause

English-Turkish Translation

  1. Noun alkış.
    to be greeted with applause: alkışla selamlanmak.
  2. Noun beğeni, takdir, onay, tasvip, övme, medih.
    to meet with applause: beğenilmek, takdirle karşılanmak.

    to win applause: alkış/takdir kazanmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

a flood of applause
alkış tufanı
a round of applause
alkış tufanı.
be lost in applause
alkışlara boğulmak Verb
break into an applause
alkışlamak Verb
break into an applause
alkışlamaya başlamak Verb
break into applause
alkış kopmak Verb
draw applause
alkış toplamak Verb
draw applause
alkış almak Verb
draw long applause
büyük alkış toplamak Verb
frantic applause
çılgın alkışlar
hurricane of applause
alkış tufanı
loud applause
büyük alkış
meet with applause
alkışlanmak Verb
meet with universal applause
dünyaca takdir görmek Verb
no end of applause
alkışların sonu kesilmemesi
round of applause
bitmek bilmeyen alkışlar
shouts of applause
alkış tufanı, şiddetli alkışlar.
storm of applause
alkış tufanı
thunderous applause
sürekli alkışlar Noun
thunderous applause
alkış tufanı
tumultuous applause
alkış sağnağı Noun
applause mail
takdirname
applause mail
tebrik mektupları Noun
applause mail
beğeni mektupları (bir radyo ya da televizyon programının beğenildiğini bildiren ya da olumlu yorumlar içeren mektuplar
win the applause of the audience
seyirci ve dinleyicilerin alkışıni almak Verb
win the applause of the audience
seyirci ve dinleyicilerin alkışını almak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database