aptitude

  1. Noun yetenek, istidat, eğilim, kabiliyet.
    He has a special aptitude for mathematics: Matematiğe özel bir istidadı var.
  2. Noun zekâ, kavrayış, çabuk kavrama.
  3. Noun zeki/müstait/yetenekli/kabiliyetli olma.
el becerisi
mesleki yetenek
beceriye göre seçme
mesleki yetenek
çalışmaya yetenekli
yetenek sınavı/denemesi: bir kimsenin ne gibi işlere yetenekli olduğunu anlamak için yapılan deneme.
yetenek testi Noun, Education-Training
mesleki yetenek testi