arrears

  1. vaktinde ödenmemiş borcun bakiyesi
  2. vade geçtiği halde ödenmemiş para
  3. gecikmiş ödeme yükümlülüğü
  4. Noun ödenmiş borçlar
  5. bakaya
  6. bekaya
ödemelerinde gecikmek Verb
cevap bekleyen birikmiş mektupları olmak Verb
kiralarını ödemede gecikmek Verb
kiralarını ödemede gecikme
bakaya hesabı
ödenmemiş borçlar Noun
birikmiş borçlar Noun
zamanında borç ödenmeyip bakaya kalmak Verb
bakaya kalmak; borcunu vaktinde vermemek Verb
tedahül de kalmak Verb
borcu vaktinde vermemek Verb
hissedarların ödenmemiş hisse borçlarını gösteren hesabın başlığı
gecikmiş çağrı ödemeleri Noun
ödenmemiş aidat
ödenmemiş vergiler Noun
eski borçlu
ödenmemiş borçlar Noun
vadesi geçmiş , ödenmemiş borçlar Noun
vadesi geçmiş
geç teslim
ödenmemiş kâr payları Noun
birikmiş temettü
ödenmemiş kâr payları Noun
geciken vergileri ödemede kolaylık sağlamak Verb
ödenmemiş faiz borçlarını kapitalize etmek Verb
işlemiş
kiracının kirasını ödememesi
(ödenmemiş borç) geriye kalan
bakaya
ödemede geri kalmış, borcunu vaktinde ödeyememiş.
to be/fall in arrears: borcu vaktinde ödeyememek.

If he falls into arrears, his furniture will be repossessed: Borcunu vaktinde ödeyemezse mobilyasına el konulacak.
gecikmiş gelirler Noun
birikmiş faiz
zamanında ödenmemiş faiz
gecikmiş nafakalar Noun
birikmiş borçları ödemek Verb
geciktirilmiş ödeme
birikmiş primler Noun
vakti geçmiş vergileri ödeyen kimse
vergisini ödemede gecikmiş vergi mükellefi
geri kalmak Verb
yetişememek Verb
borçlarını ödemede geri kalmak Verb
ödenmemiş kiralar Noun
birikmiş kira borcu Noun
birikmiş maaşlar Noun
birikmiş maaş
birikmiş vergiler Noun
ödenmemiş vergi borçları Noun
birikmiş vergi
geçmiş dönemlere ait vergi borcu olan vergi mükellefi
vergisini ödemede gecikmiş vergi mükellefi
birikmiş ücretler Noun
birikmiş işleri temizlemek Verb
ödenmemiş emekli maaşı
cevaplandırılmamış biriken mektuplar Noun
ödenmemiş taksitler Noun
faiz bakiyesi
faiz bakayası Noun
gecikmiş bakım işleri Noun
gecikmiş ödeme
ödenmemiş prim
birikmiş kira
geciktirilen onarım işleri Noun
bakaya vergiler Noun
ödenmemiş vergiler Noun
vergi bakiyesi
mütedahil vergi
vergi bakiyeleri Noun
birikmiş maaş
birikmiş maaşlar Noun
birikmiş işler Noun
faizden arta kalan borçlar Noun
faiz bakiyesi
birikmiş işleri temizlemek Verb
biriken işleri temizlemek Verb
birikmiş şeylerin birikmesine seyirci kalmak Verb
birikmiş işleri temizlemek Verb
birikmiş işleri temizlemek Verb
biriken işleri yetiştirmek Verb
cevap bekleyen yazışmaları bitirmek Verb