ödemelerinde gecikmek
Verb
cevap bekleyen birikmiş mektupları olmak
Verb
kiralarını ödemede gecikmek
Verb
kiralarını ödemede gecikme
zamanında borç ödenmeyip bakaya kalmak
Verb
bakaya kalmak; borcunu vaktinde vermemek
Verb
borcu vaktinde vermemek
Verb
hissedarların ödenmemiş hisse borçlarını gösteren hesabın başlığı
gecikmiş çağrı ödemeleri
Noun
vadesi geçmiş , ödenmemiş borçlar
Noun
ödenmemiş kâr payları
Noun
ödenmemiş kâr payları
Noun
geciken vergileri ödemede kolaylık sağlamak
Verb
ödenmemiş faiz borçlarını kapitalize etmek
Verb
kiracının kirasını ödememesi
(ödenmemiş borç) geriye kalan
ödemede geri kalmış, borcunu vaktinde ödeyememiş.
to be/fall in arrears: borcu vaktinde ödeyememek.
If he falls into arrears, his furniture will be repossessed: Borcunu vaktinde ödeyemezse mobilyasına el konulacak.
birikmiş borçları ödemek
Verb
vakti geçmiş vergileri ödeyen kimse
vergisini ödemede gecikmiş vergi mükellefi
borçlarını ödemede geri kalmak
Verb
ödenmemiş vergi borçları
Noun
geçmiş dönemlere ait vergi borcu olan vergi mükellefi
vergisini ödemede gecikmiş vergi mükellefi
birikmiş işleri temizlemek
Verb
cevaplandırılmamış biriken mektuplar
Noun
gecikmiş bakım işleri
Noun
geciktirilen onarım işleri
Noun
faizden arta kalan borçlar
Noun
birikmiş işleri temizlemek
Verb
biriken işleri temizlemek
Verb
birikmiş şeylerin birikmesine seyirci kalmak
Verb
birikmiş işleri temizlemek
Verb
birikmiş işleri temizlemek
Verb
biriken işleri yetiştirmek
Verb
cevap bekleyen yazışmaları bitirmek
Verb