keyfi tutuklama
Noun, Politics-Intl. Relations
avukatın tutuklanmama ayrıcalığı
kalp durması
Noun, Medicine
vatandaş tutuklaması: bir şahsın vatandaşlık yetkisine dayanarak suçluyu tutuklaması.
gözaltı ve tutukluluk
Noun, Law
gözaltı ve tutuklama
Noun, Law
bir tutuklamada bulunmak
Verb
bir tutuklama yapmak
Verb
tutuklamada bulunmak
Verb
yanlış tutuklama, sebepsiz tevkif, yasal bir temele dayanmadan ya da yasaya aykırı tutuklama.
Noun
hürriyeti tahdit
Noun, Law
eskiden tutuklanmış olmak
Verb
tutuklama emri çıkartmak
Verb
tutuklama emri çıkarmak
Verb
tutuklama emri çıkarmak
Verb
haksız tevkif (kanunen yetkili merci tarafından , ancak haklı bir nedene dayanmadan yapılan tevkif
kanunda öngörülmemiş olsa da yetkili bulunan merci tarafından nedene dayanmayan tutuklama
toplu tutuklama
Noun, Politics-Intl. Relations
hâkimin mahkemede bir kişiyi sözlü emriyle tutuklaması
hâkimin mahkemede bir şahsı sözlü emirle tutuklaması
hâkimin mahkeme huzurunda bulunan bir kişiyi sözlü emriyle tutuklaması
geçici tutuklama talebi
Noun, International Law
birini tutuklanmaktan kurtarmak
Verb
bir tutuklanmaya karşı koymak
Verb
bir tutuklamaya karşı koymak
Verb
tutuklamaya karşı koymak
Verb
solunum durması
Noun, Medicine
solunum arresti
Noun, Medicine
tutuklu, mevkuf.
to place/put someone under arrest: bir kimseyi tutuklamak/tevkif etmek.
house/open arrest: göz hapsi.
bir gemiyi haczetmek
Verb
bir hırsızı tutuklamak
Verb
geliştirmeyi durdurmak
Verb
tutuklama emri olmadan derhal tevkif etmek
Verb
tutuklama emri almadan tevkif etmek
Verb
tutuklama emri olmadan tevkif etmek
Verb
yabancı bir gücün durdurulması
çocuğun gelişmesinin durması
soruşturmanın durdurulması
kararın sonraya bırakılması
hükmün sonraya bırakılması
ithamlar üzerine tutuklamak
Verb
şüphe üzerine tutuklamak
Verb
birinin dikkatini kendi üzerinde toplamak
Verb
tutuklama müzekkeresi
Noun, Law
yakalama karar tarihi
Noun, Law
Avrupa tutuklama emri (belgesi)
birinin tutuklanması için emir çıkarmak
Verb
birisi için tevkif müzekkeresi çıkartmak
Verb
yakalama emrinde usulsüzlük
Noun, Law
davanın sukutu için dilekçe
davanın düşmesi için dilekçe
kararın ertelenmesi talebinde bulunmak
Verb, Law
tevkif müzekkeresi elde etmek
Verb
şüpheli suçluların tutuklanması için emir çıkarmak
Verb
Avrupa Tutuklama Emri
Proper Name, Law