ascertain

English-Turkish Translation

  1. Transitive Verb araştırmak, soruşturmak, aslını/doğrusunu öğrenmek/anlamak, tahkik etmek.
    to ascertain the facts:
    olayları aslını öğrenmek.
    I am going to ascertain the truth: Gerçeği (işin aslını) araştıracağım.
  2. Transitive Verb kesinleştirmek, tespit etmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

ascertain (allow for) the tare
darasını almak (hesaplamak Verb
ascertain a balance
bakiyeyi karşılaştırmak Verb
ascertain a price
bir fiyat saptamak Verb
ascertain a price
fiyat tespit etmek Verb
ascertain a price
bir fiyat tespit etmek Verb
ascertain damages
hasar saptamak Verb
ascertain facts
olayı araştırmak Verb
ascertain interest
faizi hesaplayıp bulmak Verb
ascertain interest
faiz hesaplamak Verb
ascertain something from sb
birinden bir şey hakkında bilgi edinmek Verb
ascertain the cost
maliyeti çıkarmak Verb
ascertain the costs
giderleri incelemek Verb
ascertain the facts
gerçeklerden emin olmak Verb
ascertain the facts
vakıaları saptamak Verb
ascertain the pims
kazancı tespit etmek Verb
ascertain the profit
kazancı tespit etmek Verb
ascertain the rental value
kirayı tespit etmek Verb
ascertain the value
değerini hesaplayıp bulmak Verb
ascertain whether something is true
bir şeyin doğru olup olmadığını araştırmak Verb
to ascertain damage
zarar ziyan tespiti
to ascertain facts
gerçekleri Noun
try to ascertain facts
gerçekleri araştırmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database