auditor

  1. Noun, Management denetim elemanı
  2. Noun dinleyici, sami.
  3. Noun denetçi, denetmen, murakıp, müfettiş.
  4. Noun dinleyici öğrenci/talebe: sınav mecburiyeti olmadan üniversiteye sırf dinleyici olarak devam eden öğrenci.
yardımcı denetçi
banka denetiçisi
banka deneticisi
şirket denetçisi
bölge murakıbı (yerel idarelerin gelir gider vb hesaplarını denetleyen hükümet memuru
seçim denetçisi
dış denetçi
hesap uzmanı
gezici denetçi (denetimini ilgili işletmeye giderek yapan denetçi
devlet denetçisi
bağımsız murakıp Noun, Management
bağımsız denetçi Noun, Management
sigorta denetçisi
iç denetçi
dahili müfettiş
dahili murakıp
resmi denetçi
firma denetçisi
profesyonel denetçi
maliye müfettişi hesap uzmanı
işletme denetçisi
hesap uzmanı
devlet denetçisi
bankalar yeminli murakıbı Noun, Banking
vergi müfettişi Noun
(US) vergi denetçisi
vergi denetçisi Noun, Public Administration
gezici denetçi
gezici hesap uzmanı
sayıştay başkanı
tediyat murakıbı
denetçi raporu
(Br) hazine denetçileri Noun
denetçiler bürosu Noun
denetçi raporu
denetçi raporu
(Br) Sayıştay Başkanı
denetim raporunun sınırlandırılması (denetim raporunda bir sınırlama veya kuşku nedeniyle şartlı görüş bildirilmesi