Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
aura
Cozy
English-Turkish
English-Turkish Translation
Noun
(bir cisimden etrafa yayılan) koku, buğu vb., (manevî) hava, atmosfer, ayırıcı/özgün nitelik.
an aura
of respectability: hürmet havası.
an aura of friendliness
: dostluk havası.
Noun
ruh, hâle, bir kimse/yer/şeyden yayılan ve etrafı saran/etkileyen karakteristik vasıf.
He had about
him an aura of greatness: Onda bir büyüklük ruhu vardı.
Noun, Pathology
esme: isteri, sar'a nöbeti gibi krizlerden hemen önce duyulan ürperti, soğuk hava cereyanı gibi bir his.
epileptic/hysteric aura
: tutarıklı/dönüşümceli esme.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.