baştan

Turkish-English Translation

  1. anew
  2. (Lat.) ab initio
  3. all over
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Al baştan
here we go again
en baştan
ab initio
yeni baştan
de novo
baştan aşağı
from start to end Adverb
baştan aşağı
from beginning to end Adverb
baştan aşağı
across-the-board Adjective
baştan aşağı
through and through Adverb
baştan aşağı
utterly Adverb
baştan aşağı
wholly Adverb
baştan aşağı
thoroughly Adverb
baştan aşağı
from head to foot
baştan aşağı
throughead
baştan aşağı
up- and-down
baştan aşağı
from top to bottom
baştan aşağı çamura bulanmak
to be all in a muck Verb
baştan aşağı çamura bulanmış olmak
to be all over in mud Verb
baştan aşağı çamura bulanmış olmak
to be all over mud Verb
baştan aşağı gözden geçirme
going over
baştan aşağı silahlı
in arms
baştan aşağı sinir kesilmek
to have one's nerves frayed at both ends Verb
baştan aşağıya
thoroughly Adverb
baştan aşmak
(work , worry) to be too much for sb Verb
baştan ayağa
from tip to toe
baştan ayağa
from head to foot
baştan başa
throughout
baştan başa
thorough
baştan başa
through and through
baştan başa
from the ground up
baştan başa
from end to end
baştan başa
lock stock and barrel
baştan başa
in full
baştan başa beyazlar giyinmiş
dressed all in white
baştan başa bozuk
rotten to the core
baştan başa deri cilt
full- leather binding
baştan başa hesaplamak
to reckon over Verb
baştan başa incelemek
to examine thoroughly Verb
baştan başa olan
overall
baştan başa resimli
richly illustrated
baştan başa resmili
richly illustrated
baştan başa saçma
rank nonsense
baştan başlamak
to begin anew Verb
baştan başlamak
to start again Verb
baştan çıkaran adam
tempter
baştan çıkarıcı
abusive
baştan çıkarıcı
sultry
baştan çıkarıcı
seductive
baştan çıkarıcı kadın
seductress
baştan çıkarıcı tehlikeli kadın
(Fr.) femme fatale
baştan çıkarıcılık
seduction Noun
baştan çıkarıcılık
enticement Noun
baştan çıkarıp ortada bırakmak
to betray Verb
baştan çıkarma
temptation Noun
baştan çıkarma
enticement Noun
baştan çıkarma
seduction Noun, Psychoanalysis
baştan çıkarmak
to seduce Verb
baştan çıkarmak
to corrupt Verb
baştan çıkarmak
to deprave Verb
baştan çıkarmak
to inveigle Verb
baştan çıkarmak
to mislead Verb
baştan çıkartıcı sözler
sedution words Noun
baştan çıkartmak
to debauch Verb
baştan çıkartmak
to tempt Verb
baştan çıkartmak
to entice Verb
baştan itibaren
from the get-go Adverb
baştan kıça kadar
fore- and-aft
baştan savılmak
to meet a snub Verb
baştan savılması güç
hard to get rid of
baştan savma
slipshod
baştan savma
carelessly Adverb
baştan savma
evasive
baştan savma
casually Adverb
baştan savma
half-assed Adjective
baştan savma
in a perfunctory way
baştan savma
perfunctory Adjective
baştan savma bir şekilde
superficially Adverb
baştan savma bir şekilde
carelessly Adverb
baştan savma hizmet görmek
to receive perfunctory attention Verb
baştan savma iş
badly finished work
baştan savma iş olmak
to be patchy Verb
baştan savma iş yapma
a lick and a promise
baştan savma okumak
to read through Verb
baştan savma teftiş
perfunctory inspection
baştan savma yapmak
to underdo Verb
baştan savma yapmak
to huddle over Verb
baştan savma yıkama
catlick
baştan savmak
to see the back of sb Verb
baştan savmak
to stall off Verb
baştan sona
from beginning to end
baştan sona
completely Adverb
baştan sona
from start to end Adverb
baştan sona hesaplamak
to reckon over Verb
baştan yazmak
to retype Verb
(hisse senetleri) en baştan talep görmek
to open active Verb
...'i baştan yazmak
to redraft ... Verb
aktif tahvil (faizi çıkarıldığı tarihte baştan ödenen tahvil
active bond
askeri birlikleri teftiş için bir baştan bir başa katetmek
to pass down the ranks Verb
Balık baştan kokar.
A fish rots from the head down. Sentence
başa baştan aşağı , (az)
at a discount
başa baştan aşağı , (az)
below par
başa baştan yukarı
at a premium
başa baştan yukarı
above par
başa baştan yukarı fiyata almak
to buy at a premium Verb
başkasının karı veya kocasının baştan çıkarılması
alienation of affections
binayı baştan aşağı taramak
to visit the premises Verb
bir hikâyeyi baştan sona anlatmak
to relate a story in its entirety Verb
bir işi baştan savma yapmak
to huddle through a piece of work Verb
bir kişiyi baştan ayağa gösteren çekim
full shot
bir kitabı baştan sona okumak
to read a book to the very end Verb
bir konuyu baştan aşağı işlemek
to treat a subject fully Verb
bir konuyu baştan sona ayrıntılarıyla ele almak
to treat exhaustively of a subject Verb
bir planı baştan aşağı karıştırmak
to muddle a scheme completely Verb
bir sözleşmeyi baştan sona iyice okumak
to read through a contract Verb
bir sözleşmeyi baştan sona okumak
to read through a contract Verb
birine şehri baştan başa gezdirmek
to take someone all over the town Verb
birini baştan aşağı süzmek
to look somebody up and down Verb
birini baştan aşağı süzmek
to look someone up and down Verb
birini baştan aşağı süzmek
to scan someone from head to foot Verb
birini baştan ayağa süzmek
to look somebody up and down Verb
birini baştan ayağa süzmek
to look someone up and down Verb
birini baştan savmak
to send someone to the right about Verb
birini baştan savmak
to give someone the shake Verb
birşeyi baştan yapmak
to do over something Verb
daha baştan batıl olmak
to be null and void from its inception Verb
erkekleri baştan çıkaran kadın
temptress
hizmetleri baştan savma yapmak
to perform services vicariously Verb
kır hayatının baştan çıkarıcı yanları
seductions of country life Noun
odayı baştan başa derleyip toplamak
to give the room a good turnout Verb
sözleşmeyi baştan sona okumak
to read through a contract Verb
yeni baştan başlamak
to start all over again Verb
yeni baştan inşa etme
redevelopment Noun, Urban Planning
yeniden baştan başlamak
to start all over again Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Yeniden, başından ... daha, tekrar
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.