basal

English-Turkish Translation

  1. Adjective taban+, temel+, kaide+.
  2. Adjective asal, esas, temel, temelini oluşturan, temel teşkil eden.
    basal characteristics: temel özellikler.
  3. Adjective, Physiology (a) tam istirahat halindeki bir organizmanın standard minimum faaliyetini gösteren, (b) bu minimum faaliyeti sürdürebilen.
  4. Adjective, Medicine tam anesteziden önce hafif bir anestezi sağlayan.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

basal age
temel yaş: özellikle Stanford-Binet anlak ölçerinde bireyin bütün soruları başarı ile yanıtladığı en yüksek yaş düzeyi.
basal congomerate
bazal yığışım/birikinti.
basal ganglion
bazal gangliyon, asal düğüm: beynin her yarımküresindeki dört gri düğümden herbiri. Noun, Anatomy
basal metabolic rate
asal yapım-yıkım oranı: istirahat halindeki bir organizmanın aldığı oksijen ve yaydığı ısı miktarı.
basal metabolism
asal yapım-yıkım: istirahat halindeki organizmanın enerji alışverişi.
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Soğan
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.