Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
beard
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
sakal.
man with a beard
: sakallı adam.
He wears a beard
: Sakal bırakmış.
Zoology
keçi vb. sakalı, çene altı tüyü.
Botany
başak kılçığı, püskül.
neck
ile ayni anlama gelir. (harflerde) çıkıntı, kuyruk.
sakalını çekmek/yolmak, sakalından tutmak/yakalamak.
The hoodlums bearded the old man.
sakal takmak.
meydan okumak, karşı koymak/gelmek, karşısına çıkmak.
He had no courage to beard the opposition.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
Beard of Muhammad
Sakal-ı Şerif
Proper Name, Religion-Faith
shaving one's beard again
perdah
a five day's growth of beard
beş günlük sakal
a man with a beard
sakallı bir adam
begin to develop a beard
kıllanmak
Verb
grow a beard
sakal bırakmak
Verb
naturally lacking a beard
köse
round beard
top sakal
sprout a beard
sakallanmak
Verb
Vandyke beard
Van Dyck = Vandyke
ile ayni anlama gelir. sivri sakal.
wear a beard
sakallı olmak
Verb
wear a beard
sakalı olmak
Verb
wear a full beard
top sakal bırakmak
Verb
wear a full beard
sakal bırakmak
Verb
beard the lion in his den
gidip kafa tutmak, birinin üstüne yürüyüp meydan okumak, birisiyle açıkça yüzleşmek.
Beard the lion in his den
kuvvetli/nüfuzlu birine açıkça meydan okumak/karşı koymak.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.