betray

  1. Transitive Verb ihanet/hiyanet etmek, hainlik yapmak, ele vermek.
    The traitor betrayed his country.
  2. Transitive Verb kötüye kullanmak, suiistimal etmek.
    to betray a trust/confidence: güveni kötüye kullanmak, emniyeti
    suiistimal etmek.
    He has betrayed our trust.
  3. Transitive Verb yanıltmak, aldatmak, yanlış yola sevketmek/saptırmak.
    to betray someone into error: bir kimseyi
    hataya sevketmek.
    She betrayed her friends.
  4. Transitive Verb (farkında olmadan) açıklamak/ifşa etmek, (sırrı) açığa vurmak.
    to betray a secret.
    His speech
    betrayed the fact that he had been drinking: Konuşması sarhoş olduğunu açığa vurdu.
  5. Transitive Verb (düşmana) teslim etmek.
    to betray somebody into enemy's hands.
  6. Transitive Verb izhar etmek, açıkça göstermek, ortaya koymak.
    His mistakes betrayed his lack of education.
  7. Transitive Verb iğfal etmek, baştan çıkarmak, iğfal edip terketmek/yüzüstü bırakmak.
bilgisizliğini açığa vurmak Verb
bir dosta ihanet etmek Verb
sır ele vermek Verb
ifşa etmek Verb
birini düşmana teslim etmek Verb
devlet sırrını açığa vurmak Verb
emniyeti suistimal etmek Verb