beyan

Turkish-English Translation

  1. Noun statement
  2. account
  3. expression
  4. profession
  5. Noun announcement
  6. Noun declaration
  7. Noun assertion
  8. Noun pronouncement
  9. Noun proclamation
  10. recital
  11. protestation
  12. affirmance
  13. avowal
  14. asseveration
  15. representations
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

beyanname
declaration Noun, Law
gelir ve mal beyanı
financial affidavit Noun, Law
yorum beyanı
interpretative declaration Noun, International Law
(finansal durum) yanıltıcı beyan
misleading statement
açıklayıcı beyan
explanatory statement
ayan beyan
very clear
ayan beyan
clearly Adverb
ayan beyan
blatantly Adverb
ayan beyan
plan to view
bağlayıcı beyan
binding declaration
bir belgeyi doğrulayan yeminli beyan
affidavit of service
boyun eğeceğine dair beyan
declaration for bond
çelişkili beyan
conradictional statements
davalı lehine yemin ile teyit edilen beyan
affidavit of merits
davalı lehine yemin ile teyit edilen beyan
affidavit of defense
defterlerin ilk sayfalarındaki beyan
opening statement
defterlerin ilk sayfasındaki beyan
opening statement
doğru beyan
just statement
doğru olmayan beyan
inaccurate statement
doğru olmayan beyan
false demonstration
ek yeminli beyan
supplemental affidavit
elektronik ön beyan
electronic pre-declaration Noun, Commerce
geçerliliğini yitirmiş yeminli beyan
stale affidavit
gerçeğe aykırı beyan
false statement Noun, Law
gerçeğe aykırı beyan
misrepresentation Noun, Law
gerçek dışı beyan
misstatement Noun
gerçekdışı beyan
false statement Noun, Law
gümrükte vergi ödenecek malların listesini veren beyan
customs declaration
haciz için yemin ile teyit edilen beyan
affidavit for attachment
hileli beyan
false declaration
hileli beyan
misrepresentation
iftira edici beyan
libel (l) ous statement
ihmal yüzünden yapılan yanlış beyan
negligent misrepresentation
ihtiyari beyan
optional declaration Noun, Law
kasıtsız yanlış beyan
innocent misrepresentation
kasıtsız yapılan yanlış beyan
innocent misrepresentation
kendi kendiyle çelişen beyan
contradiction in terms
kesin beyan
final declaration
kesin beyan
definite statement
müşterek beyan
joint statement
nakdi beyan
cash report
nihai beyan
final declaration
ön beyan
proforma statement
resmi beyan
formal declaration
resmi beyan
solemn declaration
sahte beyan
false declaration
sarih beyan
express statement
tebligat alındığına dair beyan
acknowledgement of a service
yalan beyan
misstatement Noun
yalan beyan
fraudulent misrepresentation
yalan beyan
perjury Noun, Criminal Law
yalan beyan
misrepresentation Noun, Law
yanlış beyan
false statement
yanlış beyan
mistaken statement
yanlış beyan
misstatement Noun
yanlış beyan
false declaration
yanlış beyan
misrepresentation
yanlış beyan
inaccurate statement
yanlış beyan
faulty statement
yanlış beyan
mistatement
yanlış beyan
mis representation-
yanlış ve yanıltıcı beyan
false and misleading statement
yasal önemi olmayan beyan
immaterial statement
yemin beyan
statutory declaration
yemin beyan
sworn declaration
yemin yerine kaim olan beyan
declaration in lien of oath
yemin yerine kaim olan beyan
declaration in lieu of oath
yeminli beyan
statutory declaration
yeminli beyan
sworn declaration
yeminli beyan
(US) assertory oath
yeminli beyan
declaration on oath
yeminli beyan
affidavit
yeminli beyan
affirmation on oath
zorunlu beyan
mandatory declaration Noun, International Law
beyan edici
declaratory
beyan edilecek bir şeyi olmamak
to report nil Verb
beyan edilecek servet
property to be declared
beyan edilen değer
registered value
beyan edilen değerlendirme
declared valuation
beyan edilen sermaye
stated capital
beyan edilen sermaye
declared capital
beyan edilmesi gereken emlak
property to be reported
beyan edilmiş
stated
beyan etkisi
announcement effect
beyan etme
proclamation Noun
beyan etme
mention
beyan etmek
to pronounce Verb
beyan etmek
to attest Verb
beyan etmek
to enounce Verb
beyan etmek
to couch Verb
beyan etmek
to announce Verb
beyan etmek
to post Verb
beyan etmek
to explain Verb
beyan etmek
to represent Verb
beyan etmek
to bring forward s Verb
beyan etmek
to set out Verb
beyan etmek
to proclaim Verb
beyan etmek
to assert Verb
beyan etmek
to state Verb
beyan etmek
to declare Verb
beyan etmek
to be an utter stranger to sb Verb
beyan etmek
to avow Verb
beyan etmek
to enunciate Verb
beyan etmek
to pass Verb
beyan etmek
to warrant Verb
beyan etmek, bildirmek
to declare Verb
beyan etmeme
nondeclaration
beyan için saptanan dönem
period set for declaration
beyan ve iddia etmek
to asseverate Verb
beyan ve ifade eden
exponent
beyan ve taahhütler
representations and warranties Noun, Law
(iflas) beyan edilmiş borçlar
provable debt
(iflas) beyan edilmiş borçlar
provable debts Noun
(temettü) beyan tarihi
date of declaration
açıkça beyan ve temin etmek
to represent and warrant Verb
aciz durumunda olduğunu beyan etmek
to declare oneself insolvent Verb
aciz durumunda olduğunu beyan etmek
to declare oneself be insolvent Verb
aktiflerini (iflasta) (paylaştırma planında) beyan etmek
to marshal assets Verb
aşağıda imzam bulunan ben beyan ederim ki
I , the undersigned , do hereby declare
aşağıda imzası bulunan ben , beyan ederim ki
I, the undersigned, do hereby declare
bir belgenin geçersiz olduğunu beyan etmek
to declare an act a nullity Verb
bir belgenin kendisi tarafından imzalandığını beyan etmek
to declare a paper signed by oneself Verb
bir davanın kabul edileceğini beyan etmek
to declare an action admissible Verb
bir fikir beyan etmek
to bring forward argument Verb
bir fikir beyan etmek
to express an opinion Verb
bir konuda birine fikir beyan etmek
to advise someone on something Verb
bir konuda fikir beyan etmek
to advise on something Verb
bir kulübün üyesi olduğunu beyan etmek
to declare one's membership of a club Verb
bir mektubun sahibine ulaşamadığını beyan etmek
to dead a letter Verb
bir şey hakkında fikir beyan etmek
to talk someone out Verb
bir şey hakkında fikir beyan etmek
to speak for sth Verb
bir şey hakkında fikir beyan etmek
to comment on Verb
bir şeyin kanuna karşı olduğunu beyan etmek
to declare something illegal Verb
bir vasiyetnamenin geçersiz olduğunu beyan etmek
to set aside a will Verb
birinin suçlu olduğunu beyan etmek
to account someone to be guilty Verb
birlikte beyan etmek
to declare jointly Verb
birşeye dair fikir beyan etmek
to comment on something Verb
değer beyan edilen yangın sigortası
declaration policy Noun
değer beyan edilen yangın sigortası poliçesi
(US) declaration policy
değer beyan edilmeyen poliçe
declared policy
değerini beyan etmek
to declare the value Verb
deniz sigortasında bir tür beyan sigortası
floating insurance Noun
doğruluğunu beyan etme
attestation Noun
ehliyetsiz olduğunu beyan etmek
to disclaim competence Verb
eksik beyan edilmiş
underreported Adjective
eksik beyan etmek
underreport Verb
fikir beyan etmek
to comment Verb
fikir beyan etmek
to advise Verb
fikrini beyan etmek
to deliver an opinion Verb
fikrini beyan etmek
to state one's opinion Verb
geçersizliğini beyan etme
legal extinction
gelir vergisi beyan etmek
to make an income tax statement Verb
gelir vergisi beyan etmek
(US) to make an income tax statement Verb
gelirini beyan etmek
to declare one's income Verb
gerçekleri beyan etmek
to state facts Verb
gerçeklerin çarpıtılarak beyan edilmesi
false statement of facts
iflas masasına alacağını beyan etmek
to lodge a proof (of debt) in bankruptcy Verb
iradesini beyan etmek
to exercise one's will Verb
iradesini beyan etmek
to give expression to one's will Verb
kasıtsız yanlış beyan yüzünden iptal
rescission for innocent misrepresentation
kati olarak beyan etmek
to state positively Verb
kendinin ehliyetli bulunduğunu beyan etmek
to declare oneself to be competent Verb
kesin olarak beyan etmek
to state positively Verb
mazeret beyan ederek
apologetically
mazeret beyan etmek
to beg off Verb
mesleki ifade ve beyan tarzı
professional idiosyncrasy
oy vermenin son bulduğunu beyan etmek
to declare the vote closed Verb
resmi beyan sahibi
affirmant
servetini beyan etmek
to report property Verb
vatandaşlıktan çıktığını beyan etme
declaration of alienage
vergilendirilebilecek gelir olarak beyan etmek
to report as taxable income Verb
yanlış beyan etmek
to misreport Verb
yanlış olarak beyan etmek
to state falsely that Verb
yazılı beyan vermek
to give a written declaration Verb
yeminle beyan etmek
to affirm under oath Verb
yeminle beyan etmek
to affirm something on oath Verb
yeminli beyan (afidavit
assertory oath
yeminli beyan etmek
to subscribe an affidavit Verb
yeminli beyan hazırlamak
to execute an affidavit Verb
yeminli beyan vermek
to file a statutory declaration Verb
yeminli beyan vermek
to declare on oath Verb
yeniden beyan etme
restatement Noun
yeniden beyan etmek
to restate Verb
yönetim kurulu üyesinin şahsi iştiraklerini beyan etmesi
declare one's interests
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Açıklama, anlatma, söyleme
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.