birleşik

Turkish-English Translation

  1. union
  2. united
  3. solid
  4. collective
  5. associated
  6. combined
  7. Information Technology joint
  8. compound
  9. Information Technology composite
  10. hybrid
  11. consolidated
  12. adherent
  13. adjunct
  14. confederate
  15. conjunctive
  16. conjugate
  17. confederated
  18. solidary
  19. federal
  20. conjoint
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

bileşik kırık
open fracture Noun, Medicine
bileşik kırık
compound fracture Noun, Medicine
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)
United Arab Emirates (UAE) Proper Name, Organizations
Birleşik Hava Harekat Merkezi (BHHM)
Combined Air Operations Center Proper Name, Military
birleşik aile
joint family
birleşik anahtar
composite key Information Technology
birleşik arap cumhuriyeti
United Arab Republic
Birleşik Arap Emirlikleri
United Arab Emirates Noun, Place Names
birleşik bilanço
combined return
birleşik bir cephe oluşturmak
to form a united front Verb
birleşik cephe
united front
birleşik dayanma süresi yöntemi
composite life method
birleşik devlet
federal state
birleşik devletler
confederated states Noun
birleşik devletler
confederation
Birleşik Devletler
united sates Noun
Birleşik Devletler Topluluğu
Commonwealth of Independent States Proper Name
birleşik faiz
compensatory interest
birleşik faiz katsayısı
accumulation factor
birleşik gayretler
united efforts Noun
birleşik giderler
composite costs Noun
birleşik giriş kutusu
combination box Information Technology
birleşik gümrük vergisi
compound duty
birleşik harekât
combined operations
birleşik harekât çıkarma harekâtı
combined operations landing operation
birleşik hareket grubu
front
birleşik harf
ligature
birleşik hayat hali ve ölüm hali sigortası
combined endowment and whole life insurance Noun
birleşik hayat sigortası
joint life insurance Noun
Birleşik Irak İttifakı
United Iraqi Alliance Proper Name, Organizations
birleşik karargah
combined staff Noun, Military
birleşik kayıt (birden fazla işlemi içeren kayıt
summary posting
birleşik kayıtlar (birden çok işlemi içeren kayıt
composite entry
birleşik kesir
improper fraction
Birleşik Krallık
United Kingdom (UK) Noun, Place Names
Birleşik Krallık
United Kingdom Noun, Place Names
birleşik kurul
joint committee
birleşik markalar
associated trade marks Noun
birleşik markalar
associate trade mark
birleşik ödeme payı
compound bonus
birleşik öğe
macro element
birleşik oturum
plenum
birleşik oturum
joint session
birleşik sanayiler
allied industry
birleşik sayı
composite number
birleşik sigorta yapan
composite insurer
birleşik tarife
compound tariff
birleşik tuş
combination key Information Technology
birleşik ve işbirliği içinde çalışma
synergy
birleşik yağ
fixed oil
işçilik ve endirekt masrafların birleşik tutarı
conversion cost
karı kocanın birleşik vergiye tabi geliri
joint taxable earnings of husband and wife
mütteffik ve birleşik kuvvetler
the allied and associated powers Noun
müttefik ve birleşik kuvvetler
the allied and associated powers Noun
Amerika Birleşik Devletleri
The United States of America Noun
Amerika Birleşik Devletleri
United States of America Noun, Place Names
Amerika Birleşik Devletleri
United States Noun, Place Names
Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası Sistemi
Federal Reserve System Noun, Economics
Türkiye Birleşik Komünist Partisi
United Communist Party of Turkey Proper Name, Political Parties
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Birleşmiş, bir ... kurulmuş, müttehit
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.