black eye

  1. Noun morarmış göz: darbe, yara, bere vb.'den dolayı göz etrafındaki derinin morarması.
  2. Noun (a) utanç, yüz karası.
    These slums are a black eye to our town: Bu gecekondular şehrimizin yüz
    karasıdır. (b) şerefsizlik, itibar ve haysiyete sürülen leke.
    Your behavior will give the family a black eye: Gidişatın ailenin şerefine leke sürecek.