blatant

Adjective apaçık, bariz, göze çarpan, düpedüz.
a blatant error in simple addition.
a blatant lie:
düpedüz yalan.
blatant injustice: apaçık/düpedüz/göz göre göre büyük haksızlık.
Adjective şamatalı, gürültülü.
blatant radios.
Adjective pervasız, hayasız, küstah, göze batan.
the blatant colors of her dress.
Adjective (şiirde) meleyen.
blatant lambs.

English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

apaçık adaletsizlik

bariz kopya çekme

English-Turkish phrases from Zargan's own database

English-Turkish