blinking

  1. kırpışan, ışıldayan, yanıp sönen.
  2. kırpışma, yanıp sönme, ışıldama.
  3. lânet, Allahın belası (açık küfür yerine kullanılan bir deyim).
    Stop that blinking noise! Kes
    şu lânet gürültüyü!
    You blinking idiot! Seni sersem/budala!