blown

English-Turkish Translation

  1. Adjective şiş(iril)miş, şişkin, üflenmiş.
    blown stomachs: şişmiş mideler.
  2. Adjective yorulmuş, nefesi kesilmiş, nefes nefese, bitap, bitkin, çok yorgun.
    The horses were blown by the violent exercise.
  3. Adjective tahrip edilmiş, patla(tıl)mış, berhava edilmiş, at(ıl)mış, bozulmuş, yanmış.
    a blown fuse: atmış/yanmış
    sigorta.
    to dispose of blown canned goods: bozulmuş konserveleri imha etmek.
  4. Adjective tam açılmış (çiçek).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

full- blown
(çiçek) tamamen açılmış
blown glass
adi cam
blown glass
şişe camı
blown out of proportion
şişirme
blown up
berhava
blown up
kabarık
be blown off course
doğru yoldan ayrılmak Verb
be blown to the four winds
dört bir yana savrulup durmak Verb
be blown up
berhava olmak Verb
be blown up
şişirilmek Verb
full- blown lawyer
deneyimli avukat
used to imitate the sound of air being blown from the month
püf
English-Turkish phrases from Zargan's own database