break one's neck

  1. kelleden olmak, kelleyi koltuğa almak, çok tehlikeli işe atılmak, hayatını tehlikeye atmak.
    You'll
    break your neck if you're not more careful: Dikkat etmezsen kelleden olursun.
  2. çok çabalamak/gayret sarfetmek, alnının damarı çatlamak.
    Don't break your neck on this job: it's not urgent.