öfkeli, kızgın, bıkmış, usanmış. to be browned off: kızmak, öfkelenmek, bıkmak, usanmak. He
was browned off at his boss because he didn't get a raise: Maaşına zam vermediği için patronuna kızmıştı. Hearing him say that really browned me off: Onun bu sözlerine gerçekten kızdım.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition