bust-up

  1. Noun gürültü, patırtı, kavga, çekişme, curcuna, velvele.
    Last night there was quite a bust-up.
  2. Noun ayrılma, (evliliğe) son verme.
ayrılmak, boşanmak.
kavga etmek, dövüşmek. Verb
bozmak, kırma, mahvetmek, akamete uğratmak.
The travel company's failure bust up our holiday. Verb