cinayet

Turkish-English Translation

  1. murder
  2. manslaughter
  3. homicide
  4. felony
  5. killing
  6. murdrum
  7. crime
  8. foul play
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

kadın cinayetleri
femicide Noun, Sociology
kadın cinayetleri
feminicide Noun, Sociology
kıskançlık cinayeti
crime of passion Noun, Law
namus cinayeti
honor killing Noun, Sociology
töre cinayeti
honor killing Noun, Sociology
eş ya da metresin sadakatsizliğinden doğan cinayet
crime passionnel
eş ya da metresin sadakatsizliğinden doğan cinayet
(Fr.) crime passionnel
faili meçhul cinayet
unsolved murder Noun, Law
intihar etme süsü verilmiş cinayet
pseudautochiria
kasten veya taammüden olmayan cinayet
murder in the second degree
kiralık cani ile işlenen cinayet
hired murder
kiralık katil ile işlenen cinayet
hired murder
kurban etme amacıyla işlenen cinayet
mactation
önceden tasarlanmış cinayet
premeditated murder
siyasi cinayet
political murder
taammüden cinayet
malicious killing
taammüden cinayet
wilful murder
cinayet aleti
murder weapon
cinayet aleti
murderous weapon
cinayet aleti
weapon murder
cinayet avı
murder want
cinayet davası
capital case Noun
cinayet davası
case of murder Noun
cinayet davası duruşması
homicide trial
cinayet davası duruşması
murder trial
cinayet dışında her suçu işlemek
to commit every crime short of murder Verb
cinayet duruşması
homicide trial
cinayet duruşması
murder trial
cinayet girişimi
(Fr.) attentat
cinayet işlemek
to commit murder Verb
cinayet işlemek
to commit a murder Verb
cinayet işlemek kastıyla tecavüz
assault with intent to commit murder
cinayet işlemesi için parayla tutulmuş adam
hit man
cinayet işlemeyi üstlenen gangster
trigger man
cinayet işlerine bakan polis
detective police
cinayet işleyip yakalanmamak
to get away with murder Verb
cinayet ithamı
on charge of murder
cinayet ithamıyla
on a charge of manslaughter
cinayet mahalli
venue
cinayet oranı
murder rate Noun
cinayet oyunu
crime play
cinayet romanı
crime fiction
cinayet romanları yazarı
crime writer
cinayet sahnesinin manzarası
view of a scene of murder
cinayet suçlaması
murder charge
cinayet suçlamasını ağır tecavüz suçuna indirmek
to reduce a murder charge to aggravated assault Verb
cinayet suçu
capital offense
cinayet tahkikatı yapan müfettiş
detective inspector
cinayet tasarısı
murderous plot
cinayet tasarlamak
to meditate murder Verb
cinayet teşebbüsü
murderous attempt
cinayet zabıtası
detective force Noun
cinayet zanlısı
murder suspect Noun, Criminal Law
bir cinayet işlemek
to commit a murder Verb
birini cinayet suçundan tutuklamak
to hold someone for murder Verb
vatanseverlik bahanesiyle cinayet işlemek
to commit murder under the veil of patriotism Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Adam öldürme
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.