circuit

  1. Noun (etrafında/çevresinde) dönme/dolaşma, devir (yapma), bir yerden hareketle yine aynı yere dönme.
    The
    earth makes one circuit about the sun each year.
  2. Noun tur, ring seferi.
    We made/did the circuit of the old city walls.
  3. Noun gezi, turne.
  4. Noun (gezici yargıç/satış memuru veya papazın) görev/teftiş gezisi/seyahati.
    The judge is on circuit for most of the year.
  5. Noun gezici görevli (yargıç, satış memuru vb.).
  6. Noun gezilen bölge/saha, görev bölgesi, izlenen yol.
    He has the smallest circuit in the country.
  7. Noun çevre, muhit, sınır, bir cismi/bölgeyi sınırlandıran çizgi.
  8. Noun çevre/muhit/sınır uzunluğu.
  9. Noun tiyatro/gece kulübü vb. şebekesi.
  10. Noun, Electronics çevrim, devre.
    amplifier circuit: yükselteç/amplifikatör devresi.
    electric circuit: elektrik
    devresi.
    closed circuit: kapalı devre.
    open circuit: açık devre.
    printed circuit: basma çevrim.
    radio circuit: radyo devresi.
    short circuit: kısa devre.
    circuit diagram: çevrim çizeneği, devre şeması.
  11. Noun birlik, takım, lig.
(radyo) selektör
Catskill Dağları Yahudi sayfiye bölgesindeki otel/gece kulübü. Noun
devrede kesilme

bridge ile ayni anlama gelir. ölçü köprüsü, köprü.
Wheatstone bridge, Warley bridge, Maxwell bridge, etc.
kapalı çevrim, kapalı devre.
konsolosun üzerinde yetkisi olduğu bölge
Yargıtay ...'inci Dairesi Noun, Law
akım devresi
şube devresi
ayrık devre
elektrik devresi Noun, Engineering
elektrik devresi
elektronik devre
besleme devresi
tağdiye devresi
süzme devresi
esnek baskı devre kartı Noun, Electricity-Electronics
esnek baskı devre Noun, Electricity-Electronics
esnek baskı devre plakası Noun, Electricity-Electronics
esnek baskı devre plakası Noun, Electricity-Electronics
esnek baskı devre kartı Noun, Electricity-Electronics
esnek baskı devre Noun, Electricity-Electronics
meydan turu yapmak Verb
galvanik devre
ıskara devresi.
ateşleme devresi
devrede
tüm devre, tümleşik çevrim: 5-6 mm2'lik küçük bir silikon parçasına sığdırılmış çok sayıda
direnç, transistor vb. devre elemanlarının tümü.
(US) kaza bölgesi
konferans turnesi
akü doldurma devresi
mantıksal devre
mıknatıssal çevrim, manyetik devre.
devir yapmak Verb
devreyi kapatmak Verb
madeni akım devresi
katmerli devre
devreyi açmak Verb
açık devre
işletme gideri
bir elektrik devresine aşırı yük bindirmek Verb
paralel devre Noun, Engineering
aynı anda elektrik akımı nakli
güç devresi
primer devre
ilk devre
ana devre
devreye sokmak Verb
yarış pisti
radyo devresi
seçim kampanyası sırasında politikacının katılmak zorunda kaldığı öğle ve akşam yemekleri Noun
seri devre Noun, Engineering
seri devre Noun, Engineering
kısa devre
yanından dolanmak Verb
kontak
kısa yoldan varmak Verb
susturucu devre: gelen işaret çok zayıflayınca veya kesilince gürültüyü önlemek için alıcıyı devreden ayıran düzen.
sayfiyede yazlık tiyatro.
televizyon yayını devresi
deneme devresi
faydalanılabilecek elektrik devresi
kaza dairesi savcısı
(US) kaza dairesi savcısı
çevrimkeser: devre kesici/açıcı, dijonktör, aşırı akım geçince elektrik çevrimini kendiliğinden açan düzen. Noun
şalter. Noun
elektrik sigortası Noun, Electricity
sigorta Noun, Electricity
elektrik panosu Noun, Electricity-Electronics
gezginci/seyyar mahkeme. Noun
bazı eyaletlerde genel işlere bakan mahkeme.
Circuit Court of Appeal: Temyiz Mahkemesi,
Supreme
Court'tan sonraki en yüksek mahkeme.
Noun
temyiz mahkemesi
(US) gezici temyiz mahkemeleri Noun
telefon dağıtım şeması
gezginci yargıç, seyyar mahkeme hâkimi. Noun
şehir turu
seyyar/gezginci vâız (papaz). Noun
çevrim anahtarlama Information Technology
otomatik devre kesici
kapalı devre televizyon
veri devresi saydamlığı
kaçak akım rölesi Noun, Electricity
kaçak akım koruma rölesi Noun, Electricity
kaçak akım koruma rölesi Noun, Electricity
kaçak akım rölesi Noun, Electricity
tur yapmak Verb
açık devre televizyonu
baskı devre kartı Noun
pertinaks levha Noun
kaçak akım koruma rölesi Noun, Electricity
kaçak akım rölesi Noun, Electricity