iddialarından vazgeçmek
Verb
taleplerinden vazgeçmek
Verb
(alacağını) dava yoluyla almak
Verb
aşırı taleplerde bulunmak
Verb
müflisten vâki olacak bütün taleplerden vazgeçmek
Verb
müflisten vaki olacak bütün taleplerden vazgeçmek
Verb
taleplerinden vazgeçmek
Verb
taleplerinde ısrar etmek
Verb
iddialarını kanıtlamak
Verb
alacaklılarının taleplerini yerine getirmek
Verb
birinin taleplerine aldırmamak
Verb
taleplerine zarar vermek
Verb
haklarını talep etmek
Verb
taleplerini eksiltmek
Verb
taleplerinden vazgeçmek
Verb
(malların gecikmesi veya hasar görmesi halinde) taleplerin karşılanması
iflas halinde alacak taleplerinin sıraya konması
alacakları devretmek
Verb
otomobil sigortasından alacak talebi
imalatçılar ya da reklamcılar tarafından ileri sürülen
ürünle ilgili belirli yararlar ya da değerler
Noun
aynı anda vaki olan talepler
Noun
ileri sürülen iddialar
Noun
devlet aleyhine açılan tazminat davalarına bakan mahkeme
Danıştay, Devlet Şûrası.
Noun
talepleri değerlendirmek
Verb
yersiz iddiaları hariç tutmak
Verb
davanın genişletilmesi
Noun, Law
sigortaya hasarı bildirmek
Verb
bütün iddalarından vazgeçmek
Verb
bütün talep haklarından vazgeçmek
Verb
şirketlerarası talepler
Noun
(patent kanunu) çatışan talepler
Noun
işsizlerin talepleri
Noun
davaların yığılması
Noun, Legal Procedure
objektif dava birleşmesi
Noun, Legal Procedure
(sigorta) hasar yedek akçesi
sigorta süresinin bitiminden çok zaman sonra ihbar olunan veya ödenen hasarlar
Noun
otomobil sigortasından alacak talebi
işçilerle ücret talepleri konusunda müzakereye girişmek
Verb
bağıntılı olmayan talepler
Noun
birinin talep bilerine aldırmamak
Verb
birinin taleplerini kabul etmemek
Verb
hak iddiasında bulunma süresi
devlet maaş talepleri
Noun
toprak talebinde bulunmak
Verb
birinin iddialarını reddetmek
Verb
kurtarma ücreti talepleri
Noun
karşılıklı talep bileri dengelemek
Verb
karşılıklı talepleri dengelemek
Verb
sigorta taleplerini yerine getirmek
Verb
sonradan yapılan talepler
Noun
üçüncü şahıs talepleri
Noun
üçüncü şahıs talep bileri
Noun
üçüncü şahıs talepleri
Noun
hasar dispeçeri (sigortacı namına hasar tasfiyesini ele alan kimse
hasar tasfiyesini ele alan kimse
sigorta eksperi
Noun, Insurance
(sigortacılıkta) hasar tasfiye anlaşması
hasar bürosu (sigortacılar tarafından hasarların ele alınması amacıyla kurulan büro
hasar şartı (sigorta poliçelerinde hasar halinde sigortacının görevlerini belirten şart
hasar işbirliği klozu (reasürans tretesinde reasürörü etkileyecek olan hasarların erken ihbarını ve bunlarla
ilgili işbirliğini gerektiren ve sigortac
hasar masrafları (hasarın araştırılması ve tasfiyesi için yapılan harcamalar , örneğin ekspertiz ücreti
, mahkeme masrafları , avukat , bilirkişi ücre
hasarın oluş tarihinden tasfiye tarihine kadar yapılan araştırma
tasfiye ve ödeme işlemleri
Noun
maruz kalınan hasar ödemeleri
Noun
T.C. Merkez Bankası (bilanço)
merkezi yönetimden alacaklar
Noun
mevduat bankalarından alacaklar
Noun
mali olmayan kamu girişimlerinden alacaklar
Noun
hasar tasfiye prosedürü
Insurance
tahkimle aktifleştirilmiş alacaklar
Noun
(sigorta) ihtilaflı iddialar bürosu
Noun
birinden alacaklı olmak
Verb, Accounting
muallak hasar rezervi (maruz kalınan ve fakat henüz ödenmeyen hasarlara ait ihtiyat
birine karşı taleplerde bulunmak
Verb
askıdaki davalar karşılığı
muallaktaki davalar karşılığı
davanın esası ile ilgili talepler davanın esasına ait hususlar
Noun
Hukuk Müşavirliği ve Davalar Dairesi
Noun, Organizations