clay

  1. Noun, Geography kil
  2. kil, balçık.
    potter's clay: çömlek kili/çamuru.
  3. çamur, toprak.
  4. (insanın yaratıldığı madde anlamında) toprak.
  5. insan vücudu, (ruhtan ayrı madde olarak düşünülen) beden.
  6. balçıkla sıvamak, toprak/kil/çamur ile karıştırmak/doldurmak/kaplamak, çamurlatmak.
Fırınlanmış kilden tuğla, karo ve inşaat malzemeleri imalatı (NACE kodu: 23.32) Noun, Trades-Professions
Kilden inşaat malzemeleri imalatı (NACE kodu: 23.3) Noun, Trades-Professions
Kum, kil ve taş ocakçılığı (NACE kodu: 08.1) Noun, Trades-Professions
buzul birikintisi: buzulların sürüklediği kaya, toprak, çakıl vb.
kil, kaolin.
görünmeyen/gizli zaaf, zayıf nokta. Noun
ateş tuğlası kili, ateşe dayanıklı kil. Noun
yanmaz tuğla çamuru
dışarıdan görünmeyen önemli bir kusuru olmak.
Londra kili: GD İngilterede Eosen çağa ait jeolojik yerey.
Orta İngilterede yeraltı mavi kil tabakası.
lüleci çamuru, pipo yapılan ince beyaz kil. Noun
siltli kil Noun, Geology
balçık
toprak kort Noun, Sports
kil nişangâh: nişan talimi için havaya fırlatılan kilden yapılmış disk. Noun
başkalarının istismar edebileceği durumda olan kimse. Noun
kil yatağı.
gravel pit: çakıl yatağı.
kil çökeli Noun, Geology
dağılmış/parçalanmış/ufalanmış volkanik kaya. Noun
argillite Noun
tuğla