çatışma alanları
Noun, Politics-Intl. Relations
çatışma ortamları
Noun, Politics-Intl. Relations
çatışmalı
Adjective, Politics-Intl. Relations
Ölüme Bağlı Tasarrufların Şekline İlişkin Kanunlar İhtilafı Kurallarına Dair Sözleşme
Noun, International Law
emek-sermaye çelişkisi
Noun, Economics
silahlı çatışmalar hukuku
Noun, Law
bir reklam şirketi müşterisinin ürününe benzer bir ürünün reklamcılık çalışmalarını yapmak üzere başka
bir müşteriden teklif alması
menfaatleri çatıştırmak
Verb
menfaatleri çatıştırmak
Verb
kanal anlaşmazlığı (dağıtım kanalı üyeleri arasındaki uyuşmazlık
iç çatışma
Noun, Politics-Intl. Relations
etnik çatışma
Noun, Politics-Intl. Relations
işçi-işveren anlaşmazlığı
silahlı çatışma hukuku
Noun, Law
bir çatışmanın sınırlandırılması
düşük yoğunluklu çatışma
Noun, Politics-Intl. Relations
dinsel çelişki (pazarlamada , belirli bir rakibe karşı güçlü ya da duygusal karşı çıkış için argo deyim
rol çatışması
Noun, Sociology
mezhep çatışması
Noun, Politics-Intl. Relations
mezhepsel çatışma
Noun, Politics-Intl. Relations
mezhepler arası çatışma
Noun, Politics-Intl. Relations
(a) kamu görevlisinin resmî yetkisine dayanarak çıkar sağlaması, (b) çıkar/menfaat çatışması.
çıkar çatışması
Noun, Law
iki efendiye hizmet etmeye çalışan kişinin ikilemi
Noun
görev uyuşmazlığı
Noun, Law
kanunlar ihtilafı
Noun, Law
antlaşmaların çatışması
Noun, Law
birşeyle bağdaşmamak
Verb
birşeyle ters düşmek
Verb
birşeye aykırı olmak
Verb
biriyle ihtilaf halinde olmak
Verb
biriyle çatışma durumunda olmak
Verb
olumsuz görev uyuşmazlığı
Noun, Law
olumlu görev uyuşmazlığı
Noun, Law
yetkide icabî ihtilaf
Noun, Law
çatışmayı göze almak
Verb