connected

  1. Adjective ilgili, bağlı, birleşik, bağlantılı, irtibatlı, merbut.
    connected events.
  2. Adjective aralarında mantıkî bağ bulunan.
    a connected view of the problem. a long but properly connected sentence.
  3. Adjective (belirtilen tarzda) ilişkisi olan, dostluk bağı ile bağlı.
    You must be very well-connected; you seem
    to know all the right people.
etkili tanıdıkları olmak Verb
arkası olmak Verb
bağlantıları olmak Verb
iyi ilişkileri olmak Verb
iyi ilişkiler bağlantıları olmak Verb
(hısımlık , sıhriyet yoluyla) akraba olmak Verb
iyi ilişkileri Noun
iyi aileden
iyi temasları olan
evlilik bağı ile bağlı
telefonla bağlı
ilgili masraflar Noun
lüzumlu masraflar Noun
paralel bağlı
kullanıcı yükü
abonenin binasına elektrik veren tüm aygıtların birleşik okunması
mensup
soydaş, akraba.
Most European royal families are connected (with each other).
He is very well
connected: Çok iyi bir ailedendir.
bağlı
biriyle iş ilişkisi durumunda bulunmak Verb
mensup bu olmak Verb
taalluk etmek Verb
bir aile ile akrabalık ilişkisi olmak Verb
bir aileden olmak Verb
bir işte parmağı olmak Verb
biriyle temasta olmak Verb
biriyle sıkı fıkı dost olma
siyasi suç ile bağlantılı suç Noun, Law